İstanbul: KESK, DİSK, TTB, TMMOB emek örgütlerinin çağrısıyla İstanbul Bakırköy Meydanı’na sabah saatlerinden itibaren kitle toplanmaya başladı.
Bakırköy’de polisin ablukasına, canlı bomba tehditlerine rağmen onbinlerce kişi bir araya geldi.
Emek örgütleri tarafından “1 Mayıs’ta bir aradayız” şiarıyla çağrısı yapılan 1 Mayıs mitinginde devrimci, yurtsever ve ilerici birçok kurumun yanı sıra birçok kurum farklı renklerle alanda yerini aldı.
Bakırköy’e iki koldan yürüyen kitlenin Marmara Forum kolundan, HDP/HDK bileşeni partiler ve emek örgütleri ile ESP, EMEP, Halkevleri, Partizan, Yeni Demokrat Gençlik (YDG), DHF, Devrimci demokrat Sendikal Birlik (DDSB), Deriteks, TÜMTİS, Belediye-İş, Eğitim-Sen, PSAKD Ataşehir Şubesi ve Birleşik Haziran Hareketi katıldı.
“Zülfikar dağdaki gerillanın elinde”
Saat 12.30’da başlayan yürüyüş boyunca sık sık, “Her yer bir Mayıs”, “1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak” sloganlar atıldı.
YDG, “Abluka ve yasaklar değil direniş kazanacak” pankartıyla, “Yanlış hesap Maraş’tan dönecek! Maraş’ta IŞİD kampı istemiyoruz” diyen Demokratik Alevi Dernekleri “Zülfikar dağdaki gerillanın elinde” pankartıyla yürürken şoven saldırıya uğrayan Amedspor’a destek için “Hepimiz Amedsporluyuz” pankartı ise polis engeline rağmen açıldı.
Alana, “Sur, Nîseybîn, Cizre direnişi 1 Mayıs’ın kızıllığıyla alanlardayız” yazılı pankartla girmek isteyen Partizan kitlesinin pankartına polis el koydu. Yürüyüş boyunca Partizan kitlesi sık sık, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “1 Mayıs kızıldır, kızıl kalacak”, “Kürdistan’da taş atan çocuklara bin selam”, “Gerillalar ölmez yaşasın halk savaşı” gibi sloganlar attı.
Partiya Sosyalîst a Kurdistan’ın Kürtçe pankartına el konuldu
İncirli yürüyüş kolu için sabahın erken saatlerinden itibaren İncirli Durağı’nda bir araya gelen kitle, saat 11.00’da yürüyüşe geçti.
DİSK, TMMOB, Halkevleri, DİP, TKH, KP, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Partiya Sosyalîst a Kurdistan ve İstanbul Feminist Kolektif’in de aralarında olduğu onlarca kurum sloganlarla miting alanına yürüyüş gerçekleştirdi.
Ayrıca arama noktasında Partiya Sosyalîst a Kurdistan’ın Kürtçe slogan yazılı pankartını almak isteyen polislerle PSK’lılar arasında kısa süreli bir arbede çıktı. Arbedenin ardından PSK’lılar pankartlarıyla alana giriş yaptılar
Program emek örgütleri, devrimci demokrat kurumların sahneden selamlanmasından sonra başladı.
Sahneye ilk olarak çıkan DİSK Kadın Korosuna tertip komitesinde bulunan sendika genel başkanları da eşlik etti.
Koronun marşlarının ardından DİSK Genel Başkanı Kani Beko açılış konuşması yaptı. Beko, Türkiye devrim mücadelesinin önderlerini, Gezi şehitlerini, devrim ve demokrasi mücadelesinde şehit düşenleri selamlayarak başladı. Beko, „Selam olsun Türkiye işçi sınıfına, selam olsun Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında kol kola giren işçilere selam olsun köleliğin zincirlerini kırma için yollara üşenlere” şeklinde selamlama yaptı. İşçi sınıfa dayatılan baskılara, taşeronlaşmaya, kiralık işçiliğine karşı, Özel İstihdam Bürolarında köle pazarlarına karşı mücadele çağrısı yaptı. Beko, devletin kadınlarla derdi olduğunu, kadınların köleleştirilmesine karşı mücadele edeceklerini, bu sistemin Taliban sistemi olduğunu dile getirdi. Beko, T. Kürdistanı’nda devam eden katliamlara vurgu yaparak işçilerin savaşa karşı ses çıkarması gerektiğini, işçilerin özgürlüğünün barışı getireceğini belirtti. Beko, Faşizme karşı baskıya ve zulme karşı omuz omuza mücadele çağrısını yaparak konuşmasını sonlandırdı.
Lami Özgen “Geri dönülmez bir sürecin önü açılmak isteniyor”
Ardından KESK Genel Başkanı Lami Özgen platforma çıkarak, Kürt sorununda çözümsüzlüğün derinleştiğini çatışmaların tehlikeli bir noktaya doğru gittiğini vurguladı.
Özgen, şehirlerin yerle bir edildiğini cenazelerin haftalarca yerde bekletildiğini, binlerce kişinin hapishanelere doldurulduğunu belirterek, “Dokunulmazlığı kaldırma derbasi ile milyonlarca vatandaşımızın iradesi ayaklar altına alınmak ve geri dönülmez bir sürecin önü açılmak isteniyor” dedi.
Özgen, yürütülen mücadelenin taleplerinin ortak olduğunu vurgulayarak taleplerini sıraladı.
Mehmet Soğancı; “Baharı getireceğiz”
TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı “İşte yine 1 Mayıs’ta yine 1 aradayız. Sesimiz birilerine inat daha gür çıkıyor” diyerek başladı sözlerine.
Soğancı, gericiliğe, ırkçılığa karşı dik durma, laikliği yeniden kurma vakti olduğunu belirterek, Türkiye ve Ortadoğu’daki savaşa karşı barışın savunmasının önemine vurgu yaptı. Soğancı, “Onlar bu güzel memleketi cehenneme çevirdiler biz baharı getireceğiz, AKP karanlığına karşı bir yol bulacağız ya bir yol açacağız” dedi.
TTB İkinci Başkanı Raşit Tükel, sağlık alanında uygulanan hak gasplarına, sağlıkta şiddeti tırmandıran AKP’nin politikalarına değindi. Sağlık kurumlarının ticaretine dönüştürüldüğünü vurgulayarak halkın sağlıktan yararlanmasının çok zor olduğu bir dönem olduğunu dile getirdi.
Raşit Tükel konuşmasına şöyle devam etti: „İşçi kıyımlarına, sağlıkta taşeronlaşmaya ve kıdem tazminatının gaspına „dur“ diyoruz. Güvenli gelecek güvenceli iş istiyoruz.” Tükel, barışın egemen olduğu bir Türkiye için halkın söz sahibi olduğu bir ülke istediklerini vurguladı.
Programda son olarak, sahneden kurumların ortak bildirisi okundu.
Bildiride 7 Haziran’dan bu yana gerçekleşen katliamlara dikkat çekildi, „Aylardır Kürdistan’da sokağa çıkma yasakları uygulanıyor, ölü bedenler teşhir ediliyor, yaralı insanlar bodrumlarda yakılıyor. Bu saldırganlığa karşı Kürt halkının yükselttiği büyük direnişi aşamayan devlet tanklarla, toplarla kentleri yerle bir ediyor“denildi.
İstanbul’da 1 Mayıs alanının Taksim olduğu ve bu konudaki ısrarın devam edileceğinin belirtildiği bildiri, “Bizler bugün burada ve yurdun dört bir yanında birlikteyiz, bir aradayız! Bütün bu saldırılara karşı bugün de, yarın da birlikte mücadele etmekten geri durmayacağız. Cerattepe’den Sur’a, Nusaybin’e; Reno’dan, Yeni Çeltek’den, kadınların, akademisyenlerin, öğrencilerin mücadelesine direnişleri büyüteceğiz“ şeklinde sona erdi.
Bakırköy’de gerçekleştirilen miting müzikle sonlandırıldı.