ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
AVUSTURYA|23.11.2022| ATİK Avusturya, 85. yılında Dersim Katliamını UNUTMA / UNUTTURMA adı altında Avusturyanın üç (Viyana, Linz ve İnnsbruck) bölgelerinde,“Kara Vagon – 38 Dersim Sürgünleri” adlı belgesel gösterimi gerçekleştirdi.
Osmanlıdan günümüze, TC devletinin yüz yıllık tarihi! başta kürd ve Ermeni halkları olmak üzre, Kızılbaş/Alevilere, Sol ve Sosyalist düşüncelere, değişik inanç ve diğer azınlık halklara karşı tam bir katliamlar tarihidir. Türk İslam sentezli milliyetçi zihniyetinde başlama tarihi TC’dir. Dini inanç olarak sadece Sunniliği ve millet olarak Türkçülüğü esas almış, onun dışında kalan diğer halk ve inançlara karşı inkarcı ve asimilasyon politikaları uygulayarak, sürgüne yollamış ve katliamlar gerçekleştirmiz. Örneğin; Koçgiri, Hakkari, Ağrı/Zilan‘dayaşanan bu derin acılar ve unutulmaz katliamların en katmerlisi 37-38’de Dersimde yaşanan Terteledir/Soykırımdır.
Her yıl Kasım ve Mayıs ayları gelince, acılar yeniden canlanır tarih sayfalarında UNUTMAMAK ve UNUTTURMAMAK için yaşanılanları.
Bundandır ki, bizler ATİK Avusturya taraftarları olarak,11 Kasım Cuma Viyana, 12 Kasım Cumartesi İnnsbruck ve 13 Kasım Pazar günü, belgesel yönetmeni Özgür Fındık dostumuz ile ‘‘Kara Vagon 38 Dersim Sürgünleri‘‘ adlı belgeseli’nin gösterimini gerçekleştirdik. Katılım ve ilgini yoğun olduğu belgesel gösteriminde, hafızalarında kaybolmuş bu trajik yaşanmışlıklar yeniden canlandı insanların zihninde. Belgesel gösterimleri, söz ve müziği Hozan Qamber’e ait olan ‘‘Dersim Bışewuti‘‘ adlı Dersim Tertelesi üzerine yazılan ve katliam görüntülerinden oluşan görüntülü bir eser ile başladı. Ardından Belgesel gösterimi yapıldı ve Belgesel Yönetmeni Özgür Fındık ile hem belgesel çalışmaları üzerine, hemde yaşanılanlara yönelik söyleşi düzenlendi. Bir çok sorununsorulduğu söyleşide, en sık sorulan soru? O dönemde ‘‘Atatürk’ün hasta olduğu veya haberi olmadığı‘‘ benzeri sorulardı.
Yapılan söyleşi ve değerlendirmede, o dönem TC Cumhurbaşkanı M.Kemal Atatürk’tü ve onun bilgisi dışında herhengi bir kararın alınamadığını, 25.12.1935 tarihinde mecliste Tunceli kanunu çıkartarak ‘‘bu sorunu çözün‘‘ Dersimlileri ‘‘Çıbanbaşı, Islah, tenkil ve tehçir etmek için özel kararlar çıkartmıştır. Malesef bunca yaşanmışlık ve gerçeklere rahmen bugün hala toplumun, özelliklede Kızılbaş/Alevilerin bir kesimi kemalizme toz kondurtmamaktadır. Unutulmaması gereken gerçek ise şudur; Türkiye Cumhuriyeti askeri hareket, katliam, asimilasyon ve sürgün geleneğini Osmanlı’dan devralır. Sonuç olarak üç günlük olumlu ve bir okadarda öğretici bir etkinlik gerçekleştirildi.
