ATİK Paneller Dizisi Basel`de İlgiyle Karşılandı!
ATİK tarafından planlanan „Emperyalist Saldırı Kıskacında Ortadoğu`da Süreç“ konulu paneller dizsinden biri de Basel de gerçekleştirildi.100 civarında katılımın sağlandığı Panel, Basel Kürt Toplum Merkezi`nde gerçekleştirildi.
İsviçre-Basel`de gerçekleştirilen ve İTİF (İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu) moderatörlüğünde gerçekleşen panel`e, panelist olarak araştırmacı-yazar Fehim TAŞTEKİN ve Partizan Temsilcisi katılımıyla gerçekleştirildi.
İki bölüm halinde gerçekleştirilen panel, saat 18:30`da başladı. İlk bölümde, panelistler, Ortadoğu`daki yaşanan somut durumu bir çok yönüyle ortaya koyarak, genel bir panorama sergilediler. Partizan temsilcisinin ilk bölümdeki sunumunda, sürecin güncel anlamda devrimci-demokratik güçlere yüklediği somut görev ve sorumluluklara dair sunumu önemliydi. Özellikle de Türkiye`de Devrimci-yurtsever ve demokratik güçlerin, radikel devrimci bir çizgide, daha da ileri bir düzeyde eylem birliklerinin yakalanmasıyla mücadelenin daha da kararlıca büyütülmesinin önemini vurgulaması ilgi çeken noktalardan biriydi.
Araştırmacı-yazar Fehim TAŞTEKİN, özellikle sahada bulunan bir gazeteci olarak, alana ve gelişmelere hakim olma durumuyla analitik bir sunum sergilemesi, kitlede oldukça ilgi yarattı.
İkinci bölüm, soru cevap ile devam etti. Özellikle ikinci bölüm, daha da ilgi çekici ve akıcı gerçekleşti. Gelen soruların cevaplanmasında, nokta nokta tahlil ve sunumların gerçekleşmesi, bölgenin genel bir algılanması ve tablosunun ortaya serilmesinde oldukça yararlı olmuştur.Özellikle Fehim TAŞTEKIN`in soru-cevap bölümündeki derinlemesine ve son derece yalın sunumu, hakim olduğu alana dair bilgileri katılımcılara aktarım ve kavratmasıyla oldukça olumluydu.Bu anlamıyla, alana ve oradaki gelişmelere dair doğru ve doyurucu bir bilgilenme açısından da güzel bir ortam yakalandı.
TAŞTEKİN; “ İdeolojik tutum eksenli politik değerlendirmelerden ziyade, sahada olan bir gazeteci olarak, yaşanan öldüğü gibi tanımlama ve sunmanın, gerçekliği dile getirmede ve darlaştırma tehlikesine karşı daha önemli olduğu kanısındayım“ şeklinde ifade ederek, sunumunu da bu çerçevede gerçekleştirdi. Her iki bolämdeki sunumu da kitle tarafından başından sonuna dek büyük bir ilgiyle karşılandı.
Partizan temsilcisine yöneltilen sorulardan biri de, „ Ortak mücadelenin, eylem birliği temelli daha da büyütülmesi ve ortak mücadeleden bahsediyorsunuz ama neden HBDH`tan ayrıldınız?“ sorusu olmuştur. Bu soruya, Partizan temsilcisi arkadaşın yanıtı ise, „ HBDH kurulmadan önce de, 2007`den başlayan süreçten bu yana, gerek kırsal alanlarda gerekse şehirlerde ve her alanda, Kürt Ulusal Hareketi ile ve diğer devrimci güçlerle birlikte , güncel siyasal gelişmelere ve mücadelede eylem birliği temelinde ilkeli olarak hareket ettiklerini ve bu konuda oldukça olumlu bir noktada durduklarını ve bunun devrimci-demokratik kamuoyunca da takdirle karşılandığını ifade etti. Bu yaklaşımlarının devam ettiğini, Kürt ulusuna yönelen katliam ve imha saldırılarında, Kürt uluşunun her zaman yanında olacaklarını, işçi sınıfı ve emekçilerin yaşadıkları sorunların çözümünde mücadelede ısırarlı olup büyüteceklerini, bu çerçevede ilkeli ve devrimci mücadele eksenli olacak eylem birlikteliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini ve HBDH bileşenlerinin de bu anlamda eylem birliği yapacağımız en yakın devrimci dost güçler olduğunu ifade etti.
HBDH`in temel prensipleri ve işleyiş tarzıyla ilkesel olarak anlayış olarak farklı düşündüğümüzden dolayı aynı çatı altında bu biçimiyle bulunmamız doğru değildir ve partimizin bütününün bir tartışma süreci sonucunda, bu soruna dair net tutumunu ortaya koymuş, bunu da kamuoyu ve dostlarıyla paylaşmıştır.
Ancak, HBDH`tan ayrılmak, bu devrimci-yurtsever güçlerle ortak hareket etmenin önünde asla engel değil, tersine, daha ileri düzeyde eylem birliklerinin örülmesi bir ihtiyaçtır ve biz üzerimize düşen görev ve sorumlulukların bilincindeyiz“ diyerek konuşmasını alkışlarla sonlandırdı.
Saat 21:30`a kadar devam eden panel, oldukça olumlu bir şekilde sonuçlanmıştır.
AHM-Basel