Anasayfa , Haberler , ATİK Bayrağı 1 Mayıs'ta Taksim'de Dalgalandı!

ATİK Bayrağı 1 Mayıs'ta Taksim'de Dalgalandı!

atikturkiyedeİSTANBUL | 08 – 05 – 2009 | İşçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 Mayıs tüm dünyada; işçi ve emekçiler açısından görkemli bir şekilde kutlandı. Milyonlarca emekçilinin sokaklara döküldüğü  bu günde, işçilerin uluslar arası dayanışmasının önemli bir örneği İstanbul/Taksim’de sergilendi. Binlerce işçi ve emekçi Taksim’e çıkarak, Uluslar arası oluşturulan delegasyonla 1 Mayıs’ı kutladı.

İstanbul/Taksim’de 1977’de devlet güvenlik güçlerinin miting alanında olan yüz binlerce işçinin üzerine yağdırdığı mermiler sonucu 32 işçi hayatını kaybetmişti. Gerek kurşunlarla ve gerekse de yaşanan arbedede insanların birbirini ezmesi sonucu yaşanan bu ölümün, 32 yıldır katilleri halen bulunmuş değil. Gerek katillerin bulunup yargılanması ve gerekse de Taksim’in İstanbul için 1 Mayıs miting alanı olması talebiyle en son 1978’de işçiler, emekçiler 1 Mayıs’ta Taksim’e çıktı. Daha sonraları devlet tarafından yasaklanan bu alan, yıllarca işçiler tarafından çeşitli kampanyalara bu yasak kaldırılmaya çalışıldı. Ve her  1 Mayıs’ta yitirilen 32 işçi için 1 Mayıs’a çıkmanın önemi vurgulanarak, tüm yasaklamalara rağmen, devlet güçlerinin orantısız  güç kullanmalarına rağmen Taksim’e çıkılmaya çalışılmıştır. Fakat her defasında devletin baskı ve şiddetiyle karşı karşıya kalınarak, adeta bu alan ablukaya alınmıştır.

Bu yıl Türkiye’de 1 Mayıs’ın bayram günü ilan edilmesi, İstanbul’da Taksim’in 1 Mayıs miting alanı olması için çeşitli kampanyalar örgütlendi. Bu kampanyaların bir parçası da uluslar arası  arenada örgütlenmeye çalışıldı. Türkiye’deki sendikaların bu kampanyasını desteklemek ve hükümeti bu noktada zorlamak amacıyla, Almanya gıda sendikası NGG’nin Dortmunda şubesi önderliğinde bir kampanya başlatıldı.

Almanya’daki tüm sendikaların, bazı partilerin ve başta  konfederasyonumuz ATİK olmak üzere  çeşitli kitle örgütlerinin  desteklediği bu kampanya, uluslar arası sendikaların ve çeşitli kurumların gündemine girdi. Uluslar arası arenada; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Avrupa Parlamentosu (AP), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC), Uluslararası Taşıma İşçileri Federasyonu (ITF), Uluslar arası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu (ICEM) tarafından, Türkiye’deki çeşitli sendika konfederasyonları ile ortak yürütüldü. Bu kampanyaya 50 Avrupa Parlamentosu millet vekili olmak üzere, 7000 civarında imza toplanarak destek sunuldu.

Kampanyanın ikinci etabı olarak; 1 Mayıs’ta İstanbul’daki işçi  ve emekçilere destek vermek ve birlikte kol kola, omuz omuza Taksim’e girmek amacıyla ortak bir delegasyonla Türkiye’ye gidildi. Yaklaşık 40 kişiden oluşan delegasyonun ağırlığını Almanya’daki kurumlardan oluşmaktaydı.

Uluslar arası delegasyon İstanbul’da

30 Nisan günü İstanbul’a varan delegasyon; öğleden sonra 1 Mayıs gününe ilişkin DİSK, KESK, TMOBB başkanlarının düzenlediği basın toplantısına katıldı. Basın toplantısında, 1 Mayıs gününe ilişkin işçi ve emekçilerin Taksim’e çıkmada kararlı olduklarını ve kesinlikle de çıkacaklarını tek tek vurgulayan başkanların, bu noktada yürütülen uluslar arası kampanyaya da değinerek teşekkür ettiler. Basın toplantısında uluslar arası delegasyon basının gözdesi oldu. Yürütülen uluslar arası kampanya’da haberi olan basın, delegasyona yoğun ilgi gösterdi.

atikturkiyede3Basın toplantısında sonra, kurum başkanlarıyla kısa bir tanışma evresinden sonra, 1 Mayıs’a ilişkin değerlendirmeye geçilerek, gelişmelere ilişkin bilgilendirme yapıldı. Bilgilendirmeden sonra, geçmişteki 1 Mayıs görüntülerinden (devletin işçi ve emekçilere saldırılarından) hazırlanan sinevizyon gösterilerek, delegasyonun 1 Mayıs’ı Türkiye işçi ve emekçiler açısındaki önemi anlatılmaya çalışıldı.

Delegasyonu temsilen bir arkadaş, delegasyonun kimlerden ve hangi kurumlardan oluştuğuna ilişkin kısa bir bilgilendirmede bulundu ve 1 Mayıs’ın sendika konfederasyonları  tarafından  İstanbul’da ortak kutlanamaması eleştirilerek, 1 Mayıs günü, tüm işçi ve emekçilerin birleşerek Taksim’e çıkmasının önemi üzerinde duruldu.

Delegasyon üyeleri kendi içlerinde yaptıkları değerlendirmede yürütülen bu kampanyanın esası Taksim’e çıkılmaya yönelik olsa da, İstanbul’un diğer yakasında, Kadıköy’de de Türk-İş önderliğinde ayrı bir mitingin düzenlendiği ve buraya da katılarak, delegasyon adına işçi arkadaşların selamlanmasına ortak karar verildi.

 1 Mayıs sabahı binlerce yürek bir oldu Taksim’e aktı

1 Mayıs sabahı binlerce işçe ve emekçi İstanbul’da Taksim’e aktı. Fakat filmlerde izlediğimiz 12 Eylül Askeri Cundası sabahındaki görüntülerinin aynısıyla adeta uyandı İstanbul.  Sendikaların toplanma yeri olarak verdikleri Pankaltı ve Taksim’e giden tüm yollar güvenlik güçleri tarafından adeta kuşatılmıştı. Toplanma alanına yakın olan DİSK binası, toplanma yerine ve Taksim’e çıkan tüm ara sokaklar güvenlik güçlerinin olağan üstü ablukası altındaydı.

Sabah saat sekiz civarında toplanma yerine gelmek isteyen işçilere yönelik saldırılar başladı.Tüm sokaklar işçilerin sloganlarıyla  inliyordu. Taksim’e çıkan tüm caddeler ve meydanlar işçilerin birliği ve kardeşliğinin sesi olmuştu adeta. Bir tarafta barikatlar, eter örülmüş güvenlik şeritleri; diğer taraftan işçilerin, emekçilerin haklı ve meşru mücadelesinin sokakları inleten sesi. Panzer, su sıkıcı, gaz silahları, sopalar vb ile donanmış bir güce karşı; işçilerin birliği ve hakların kardeşliğini haykıran ve de Taksim’e çıkmakta kararlı olan kitlelerin yüksek inançla sürdürdükleri mücadele. Ortalık adeta savaş alanına dönmüştü. Her yerde sloganlar, her yerde direniş, her yerde güvenlik güçlerinin engellerine karşı halk barikatları… Ve haykıran sesler; “Yaşasın 1 Mayıs”…

Delegasyon uzun bir bekleyişten sonra, Almanca “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” sloganlarıyla işçi ve emekçilerle buluştu. Delegasyondaki kararlı ve inançlı duruş ve haykırılan sloganlar hemen işçi ve emekçiler tarafından, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Yaşasın Hakların Kardeşliği” sloganlarıyla cevap buldu. Güvenlik güçlerinin yan taraflarda yürüyüş alanına girmek isteyen işçileri engelleme çalışmaları, işçilerin yoğun mücadelesiyle aşılarak, alanda buluşuldu.

Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayanlar, tüm engellere rağmen birleşerek (en azında belirli bir kesimi), kavga sloganlarıyla yola koyuldular. Pankaltı’da toplanan işçi ve emekçiler, Taksim yönünde doğru yürümeye başladı. Güvenlik güçleri yan caddelere kurdukları güvenlik barikatlarıyla işçi ve emekçilerin yürüyüşle birleşmesini engellemeye çalışmaktaydılar. Barikatları zorlayan kitlelere, gaz bombaları, joplarla saldırmaktaydılar. Tüm bu saldırılara rağmen barikatlar aşılmaya çalışılmaktaydı. Atılan gaz bombaları kitleler üzerinde yoğun etki yaparak, nefes almaları zorlanmaktaydı. Sanki tüm İstanbul gaz bombası altındaydı. Fakat ne gaz bombası, ne güvenlik güçlerinin saldırıları ve ne de demir yığınıyla oluşturdukları barikatlar; işçi ve emekçilerin kararlı duruşuna engel olabiliyordu. Barikatın dışında kalanlar yüklenirken barikata, yürüyüşün içindeki kitlelerde içerde yüklenmekteydi barikata. “Barikatı Aç” sloganı inletiyordu adeta İstanbul sokaklarını.

İşte Taksim, İşte 1 Mayıs

atikturkiyede2İşçi ve emekçilerin kararlı duruşu Taksim’e akıyordu. Uluslar arası delegasyon sık sık attığı “yaşasın enternasyonal dayanışma” sloganlarıyla işçi ve emekçilere destek oluyordu. Yanlardan atılan gazlarlarda dönem dönem kitleler etkilense de, kararlı ve militan duruşlarından ödün vermeyerek devam ettiler hedeflerine varmak için.

Taksim’e yaklaşan binlerce kitle “İşte Taksim, İşte 1 Mayıs”, “1 Mayıs’ta 1  Mayıs Alanındayız”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganlarını hep bir ağızdan haykırmaktaydılar. Çoğu delegasyon üyeleri hayatlarında belki de ilk defa böyle kararlı ve militan bir kitle görmüştü. Gaz bombalarına, barikatlara rağmen 5 bini aşkın bir kitleyle 1 Mayıs meydanı olan Taksim’e 32 yıl sonra yeniden çıkılmıştı. Taksim’in  ortasına dikilmiş olan anıt heykele hemen kavga bayrakları asılarak, kavga sloganları haykırıldı.

Hep bir ağızdan söylenen 1 Mayıs marşından sonra, kavgada yitirilenler için binlerce yumruk havada saygı duruşuna kalktı. 5 bini aşkın kitle Taksim’e çıkmanın sevinci ve hüznünü yaşıyordu. 32 yıl sonra Taksime bir kesimin çıkması olumluyken, diğer taraftan Taksim’e çıkmak için güvenlik güçleriyle çatışan on binlerce işçi ve emekçi vardı barikatın diğer yanında. Bundandır ki hüzün ve sevinç bir anda yaşıyorlardı. Barikatları aşarak gelen kitleler sevinç ve sloganlarla karşılanıyordu. Uluslar arası delegasyon üyeleri de attıkları sloganlarla işçi ve emekçilere desteklerini sunmaktaydılar.

Delegasyon üyeleri Türk-İş mitinginde

Sendika konfederasyonlarının 1 Mayıs’ı İstanbul’da ortak kutlayamamasını delegasyon eleştirmesine rağmen, iki alanda olmanın gerekliliği doğrultusunda, yürüyüşün yarısından sonra bir grup delegasyon üyeleri Türk-İş mitingine katılmak üzere Kadıköy’e gittiler.

Kadıköy’deki mitingte delegasyon adına iki arkadaş kitlelere hitaben yaptıkları konuşmada, sendikaların 1 Mayıs mitingini ortak yapamamaları eleştirilerek, gelecek yıl 1 Mayıs’ın birlikte kutlamasının beklendiğinin mesajı verilmiştir. “Yaşasın enternasyonal dayanışma” sloganlarının haykırıldığı bu mitingte,  işçi ve emekçilere önemli mesajlar verildi.

Saldırıların azdığı bir dönemde, binlerce kilometre birbirinden uzak olan binlerce işçi ve emekçinin yüreği Taksim’de buluştu, bu buluşma  32 yıl sürse de. Siyasal ve ekonomik sebeplerden dolayı, doğup büyüdükleri ülkeden uzakta Avrupa’da yaşayan Türkiyeli temsili olan ATİK bayrağı taksimde dalgalanarak, işçi ve emekçi kardeşlerine selam durdu ve selam durmaya devam edecektir…