Home , Avrupa , ATİF 39. Genel Kurulu Yeni Zelanda’daki Katliamı Kınıyor, Leyla Güven’in ve Almanya’daki Metal İşçilerinin Direnişini Selamlıyor!

ATİF 39. Genel Kurulu Yeni Zelanda’daki Katliamı Kınıyor, Leyla Güven’in ve Almanya’daki Metal İşçilerinin Direnişini Selamlıyor!

HABER MERKEZİ |20.03.2019| ATİF 39. Genel Kurulunda sonuçlanan açıklamalar:

ATİF 39. Genel Kurulu Almanya’daki Metal İşçilerinin Direnişlerini Selamlıyor: 

“Otomotiv Sanayisinde Toptan İşten Çıkartmaları Kınıyor, İşçilerin Direnişini Selamlıyoruz!

Almanya’da işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik yoğun saldırıları giderek yaygınlaşmaktadır. Kiralık işçilik, minijob, taşeronlaşma, esnek çalışma ve iş saatlerinin yükseltilmesi olarak sıralayabileceğimiz bu saldırıların önümüzdeki dönem daha da yoğunlaşacaktır.

Bu saldırılara bağlı olarak, başta araba sanayisi ve metal iş kolu olmak üzere bir çok işletmede işçilerin işten çıkartılması gelecek dönem yoğunlaşarak devam edecektir. Kısa süre önce yapılan açıklamalara göre; Ford 5 bin, VW 7 bin, Opel’de 3700 ve Daimler’de binlerce işçi işten çıkartılacaktır. Aynı şekilde Almanya’da bir çok işletmede kiralık işçi olarak çalıştırılan kiralık işçilerin iş mukavelelerinin uzatılmayacağı ve işsiz kalacağı da söz konusudur.

İşten çıkartılmalara karşı bir çok işletmede işçilerin karşı direnişi de söz konusudur. Yerli ve Göçmen işçilerin omuz omuza vererek  bu saldırıyı boşa çıkartacaklarına inanıyoruz.  ATİF 39. Genel Kurulu olarak; Opel, Ford, VW, Daimler, ve bir çok işletmede işten çıkarmalara  karşı mücadele eden tüm işçilerin direnişini selamlıyoruz!“

ATİF 39. Genel Kurulu Yeni Zelanda Katliamını Kınıyor:

“Yeni Zelanda’da Düzenlenen Katliamı Nefretle Kınıyoruz!

Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde ırkçı, faşistlerin iki farklı camide düzenledikleri saldırılarda 49 insan hayatını kaybetti. Profesyonel ve uzun zaman diliminde hazırlandığı görünen bu katliamın esas sorumlusu bu katliama yön veren emperyalist saldırganlıktır.

ABD’de de 11 Eylül 2001 tarihinde düzenlenen katliamın hemen ardında Afganistan, Irak, Libya ve sonrasında Suriye ile devam eden emperyalist saldırganlık, giderek yaygınlaşmaktadır. Bu saldırganlığın sonucunda milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, bir o kadarı da yaşadıkları toprakları terk edip, başta Avrupa olmak üzere başka ülkelere gitmek zorunda kalmıştır. Ortadoğuda ki din, mezhep, ulus ve milliyet çelişkilerini kullanarak, halkı birbirine kırdıran emperyalist sistem, Avrupa’ya gelenler üzerinde de ırkçı ve ayrımcı politikalarını geliştirmektedir.

Tüm Avrupa ülkelerinde ırkçı ve faşist politikaları yabancıların teşhiri ve özelde de İslami fobi politikalarıyla yapmaktadırlar. İslam inancına sahip insanların teşhir edildiği ve tümünün potansiyel IŞİD’li olarak gösterilmesinin kitleler üzerinde yarattığı bir algı geliştirilmektedir. Bu algının sonucudur ki göçmenlere yönelik bir çok fiziki saldırı gerçekleştirilmiştir.

Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen bu katliam, yaratılan ırkçı faşist düşüncenin geldiği boyutu göstermektedir. ATİF 39. Genel Kurulu olarak, yaşanan bu katliamı kınıyor, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananların bir an önce sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz. Yeni Zelanda’da yaşanan katliama karşı olmak, ırkçılığa ve faşizme karşı olmak demektir. Bunun için tüm ilerici göçmen emekçileri bu katliama karşı, ırkçılığa ve faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!“

ATİF 39. Genel Kurulu Leyla Güven ve Arkadaşlarının Direnişini Sahipleniyor:

Leyla Güven ve Arkadaşlarının Açlık Grevleriyle Dayanışmayı Büyütelim!

Türkiye’de HDP Milletvekili Leyla Güven’in  başlattığı ve günümüzde 129 güne ulaşan, Avrupa’da KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç’un bir grup Kürt siyasetçiyle başlattığı ve günümüzde 90 güne varan açlık grevi devam etmektedir. Süresiz ve dönüşümsüz olarak süren açlık grevinde bulunanların artık kritik duruma gelmiştirler.

İmralı hapishanesinde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritti kırmak için başlatılan açlık grevinin taleplerine karşı başta faşist TC olmak üzere, tüm Avrupa ülkeleri üç maymunu oynamaya devam etmektedir. Almanya ve Fransa’nın başını çektiği AB yaşanan bu açlık grevlerine karşı suskunluğunu koruyarak, faşist Türk devletine verdikleri desteği bir kez daha göstermişlerdir.

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç’un Alman hükümetine gönderdiği mektubu dikkate almayan Merkel şurakasının cevabı, KCDK-E’nin PKK’nin paravan örgütü olduğu ve kendisine bundan dolayı da yanıt vermeyeceklerini belirtmiştir. Yüzlerce derneğe ve kuruma sahip olan, Almanya’da NAV-DEM federasyonu olarak faaliyet yürüten demokratik Kürt kurumlarının bu şekilde gösterilmesi, demokrasi güçlerinin kriminalleştirilmesi politikasının sonucudur. Uzun zamandır Almanya’da yaşayan, çalışan ve demokratik Kürt kurumlarının çatı örgütü olan KCDK-E eşbaşkanının talebini görmezden gelmesinin nedeni faşist TC’ye verilen destektedir. Buda Türkiye’de uygulanan tecrittin  Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere, Uluslar arası emperyalist güçlerinin bir politikası olduğunu göstermektedir.

ATİF 39. Genel Kurulu bileşenleri olarak, Leyla Güven’nin başlattığı, Kürdistan’ın dört parçasına, hapishanelere ve Avrupa’ya yayılan açlık grevleri taleplerinin kabul edilmesini, Türkiye hapishanelerinde tüm politik tutsaklara yönelik uygulanan tecrit politikasına son verilmesini talep ediyoruz.  Avrupa’daki yerli ve göçmen işçi ve emekçileri açlık grevlerindekilerin taleplerinin kabul edilmesi için dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz!“