DUISBURG | 30 – 03 – 2011 | Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) 34. Genel Kuruluna gidiyor. Frankfurt’ta 2-3 Nisan’da gerçekleşecek ve iki gün sürecek Genel Kurulu’un başlıca konusu ATİK Program Taslağı olacak. Federasyon Başkanı Süleyman Gürcan genel kurulun, ATİF’in 35. Mücadele yılına ve Türkiyelilerin Almanya’ya göçünün 50. yılı olması itibariyle önemli olduğuna değindi.
Genel Kurul’da, ATİK’in yaklaşık bir yıldan beri tartışmaya açtığı program tartışması ele alınacak. ATİF’in kurucularının da yer alacağı Genel Kurul’un aynı zamanda ATİK Kongresine bir hazırlık niteliği taşıyor.
Almanya Federal Meclis parlamento milletvekillerinden Sevim Dağdelen ve Ulla Jelpke’nin yanı sıra, NRW eyalet parlamento milletvekili Özlem Demirel katılacak.
Kongre hazırlıklarını AHM’ye değerlendiren ATİF Başkanı Gürcan, ‘Önemli bir süreçten geçiyoruz. Atom santrallerinin insanlık için ne kadar riskli ve tehlikeli olduğu bir kez daha açığa çıktı. İnsanlığın geleceği emperyalistlerce tehdit edilmektedir. İnsanlık buna sessiz kalamaz, ki önemli oranda protesto gösterileri yapılmaktadır. Yeşiller partisinin prestijinin artmasının arkasında emperyalist-kapitalist sistemin doğa politikasına olan halkın tepkisi vardır. Süreç sadece bununla sınırlı değil. Emperyalist işgaller hız kesmeden devam etmektedir. Ortadoğu ve arap halklarının haklı tepkisi, emperyalistlerce kullanılmaktadır. Nitekim Batılı devletlerin Libya işgalinin gerçek nedeni refah ve huzur getirmek değildir. Öyle olmadığını Irak ve Afganistan örneklerinden görmekteyiz’ dedi.
Bu süreçte devrim ve demokrasi güçlerine daha fazla görev düştüğünü belirten Gürcan devamında, ‘Derneklerde yapılan program taslak tartışmaları bu eksende ele alınmaktadır. Tüm aktivistlerimiz ve üyelerimiz Genel Kurulumuzu önemsemelidir. Bu konuda bir genelge yayımlanmıştır. Genel Kurul’a katılan ATİF Kurucuları ve Milletvekili arkadaşlarımızla nitelikli tartışmaların yürütüleceği kanaatindeyiz. Yönetim Kurulu olarak tüm aktivistlere çağrımız, Genel Kurul’u bir mücadele mevzisi haline dönüştürmeleri ve katkılarıyla zenginleştirmeleridir’ vurgusunu yaptı.