Almanya’nın Kuzeyinde „Eğitim Zayiatı“ adlı belgesel filmi tanıtıldı

Anıl Çizmecioğlu’nun „Eğitim Zayiati“ adlı belgesel filmi ATIF in davetlisi olarak Almanya’nın Kuzeyin’de önce 03.05.2014 Cumartesi Hamburg’ta daha sonra da 04.05.2014 te Hannover de Kültürlerarası Gençlik Formu Derneğinde üye ve yakın dostlarla izlendi.
Filmin gösteriminden sonra katılımcılar ile Türkiye de Militarizm, kışlada yaşanan ölümler ve vicdani red tartışıldı.
Ilk sözü yapımcı Anıl Çizmecioğlu aldı. Iki yıl süren bir çalışma sonucu belgeseli tamamladığını ve çeşitli etkinliklerde gösterimler yaptıklarını ifade eden Çizmecioglu Türkiye de son 20 yıl içersinde 2240 asker kışlada yaşamını yitirdi, devlet ve ordu bunlar icin kaza ve intihar desede aileler böyle düşünmüyorlar dedi.
Belgeselde 10 asker ailesi anlatılıyor, askerlerin 6 sı Kürt ,2 si Alevi,1 Ermeni ,1 Türk olması tesadüf değil,yaşananların bir yansımasıdır diyerek konuşmasını tamamladı.
Söylesiye Vicdani Ret Derneginden Ercan Jan Aktaş ile devam edildi. “Vicdani retçilerin duruşu ve de pratiği salt askerlik yapmamak üzere algılanıyor, ancak bizler için Türkiye’deki militarizm ve de kurumsallaşma halleri her zaman temel sorun alanları oldu” dedi.
Aktaş sözlerine şöyle devam etti:
“Sokakta yaşanan şiddet halleri kadar, kışlada yaşanan cinayetler de bizim her zaman dikkat çektiğimiz önemli konulardan oldu. Kışlada bir Ermeni 24 Nisan tarihinde ölüyorsa bunun tesadüf veya kaza olduğuna kimse bizi inandıramaz.
“Ayrıca bu ölümlerin büyük çoğunluğunun Kürt ve Alevi olması da tesadüf değildir.“
„Alevilere, Kürtlere, Ermenilere karşı düşmanlık her zaman bu militer kültür üzerinden kurgulandı. Kuşaktan kuşağa aktarılan „asker millet“, „her Türk asker doğar“ gibi yanılsamalar da militarist zihniyeti canlı tutmakta“ diye devam etti.
Hannover‘de tartışılan konulardan birisi de zorunlu askerlik bağlamında Türkiyeli göçmenlerin sorunu olan, dövizli askerlik ve buna karşı yapılması gerekenler oldu. Bu bağlamda dövizli askerliğe karşı uzun nefesli bir kampanyanın başlatılması, başta Avrupa’da doğmuş büyümüş gençlerin askerlikten muaf tutulması, vicdani ret hakkının göçmenlerin de bir sorunu olduğunu ve bunun için de Türkiye’de var olan güçlerle birlikte hareket edilmesi gerektiği tartışıldı.
Söyleşi sonrasi üyeler arasında ki ortak düsünce, bu tür belgesellerin daha sık gösterilmesi ve gündem olusturulmaşi için çaba harcanması, daha fazla neler yapılabilirligin araştırılması oldu.