ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
Duisburg |05.07.2018| Alman devletinin uygulamaya koymak istediği polise geniş yetkiler veren yasaya karşı NRW eyaleti genelinde 100’ün üzerinde kurumun çağrısıyla Düsseldorf’ta düzenlenecek miting öncesi bugün (04.07) bir bilgilendirme paneli düzenlendi. Duisburg Hamborner Ratskeller’da yapılan panelde Rote Hilfe adına Henning von Stoltzenberg yasanın içeriğine dair açıklamalar yaptı.
Yasa ilk olarak Bavyera eyaletinde kabul edildi ve NRW dahil bir çok eyalette yasanın uygulamaya konması gündeme getirilmek isteniyor. Stoltenzberg, polisin yetkilerinin genişletilmek istendiğinden bahsederek şiddet üzerine çok muğlak ifadelerin yer aldığını, polisin keyfi olarak her türden eylemi şiddet kapsamında değerlendirebileceğini belirtti.
Bu yasanın en temel özelliği şiddet kavramının muğlaklaştırılarak polise yargılama ve karar verme yetkisi vereceğini söylerken aynı zamanda özellikle politik sığınmacılar ve mülteciler için alınmak istenen ciddi önlemleri anlattı.
Stoltenzberg; “Bu yasa ile polis politik eylemlerde bulunan mültecilerden pasaportu olmayanları sınırdışı etme, pasaporta el koyma vs. gibi yaptırımlarda bulunabilecek ve bunun kolaylaşmasının önü açılmış olacak. Devlet bu yasayı çıkartırken suç istatistiklerini çok kullanıyor, belli bir grup üzerindeki istatistiklere yoğunlaşarak tümden kriminalize etmeyi meşrulaştırmak istiyor, aslında genel suç istatistiklerinde düşüş var. Bu yasalar, radikal islamcı örgütler için önlem gibi sunulsa da uygulamada antifaşistlere, özgürlük mücadelesi veren kurumlara yöneliyor ve özgürlük mücadelesi yürütenlerle faşist çeteler ile aynı kefeye konulmak isteniyor. Bazı yasalarda savunma hakkı da kişilerin elinden alınmış olacak. Örneğin; bir şehri terketmeme yasağını genişletiyorlar, şu an bir kentten çıkmama yasağı 3 ayla tanımlanırken bu yasayla belirsiz bir ceza haline getirilmiş olacak. Telekomünikasyon görüşmeleri üzerinde delilsiz bir takip yürütülebilecek, bu yasayla birlikte sosyal medya ve iletişim araçları herhangi bi somut delil olmadan takip edilebilecek. Cumartesi günü yapılacak eylem için daha önce görülmemiş önlemler alınıyor, örneğin; polis ses cihazını başta ve sonda kullanmaya izin veriyor eylem esnasında kullanılmasına ise izin vermiyor. Şu an bu yasaya karşı bir karşı çıkış var, devlet de bunun farkında ve bu yasayı bekletip eylemlerin azalmasını bekleyebilirler. Ancak şimdiden saldırılar başlamış durumda; bir kaç gün önce Bielefeld’de yurtseverlerin derneği yasak bayrak var gibi bir gerekçeyle basıldı. Grup yorum konserleri yasaklanıyor, organize edenlere yakalama kararı çıkarılıyor. Bu yasa uygulamaya konulursa bu saldırılar şiddetlenecek.” açıklamalarında bulundu.
Panelin ikinci kısmında katılımcılara söz verildi. Söz alan tüm katılımcılar, bu yasayla Almanya’nın polis devletine dönüşeceğine ve buna karşı birlikte mücadele etmek gerektiğine değinerek eylemlerin devam ettirilmesi gerektiği çağrısında bulundular. Panel ortak bir bildiri yazma kararı alınarak sonlandırıldı.
