Home , Avrupa , Almanya NPD’ye düşman MHP’ye dost olamaz!

Almanya NPD’ye düşman MHP’ye dost olamaz!

mhpBERLİN | 25-02-2014 | Almanya’daki aşırı Türk sağcılarının ve MHP’ye bağlı Ülkücülerin faaliyetleri Federal Meclis gündemine taşındı. Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Ulla Jelpke’nin sorularına yanıt veren Alman İçişleri Bakanlığı’nın MHP ve Büyük Birlik Partisi (BBP)’ye yakın dernekler hakkında çok da bilgi sahibi olmadığını iddia etmesi dikkat çekiyor.

Ülkücülerin, Alman iktidar partileri Hristiyan Birlik Partisi (CDU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD)’li politikacılarla olan ilişkileri de tartışma konusu ve daha önce bizzat CDU’lu politikacılar tarafından da eleştirilerek, yabancı düşmanı Alman Milliyetçi Demokrat Parti (NPD) ile mücadele edilirken, MHP ve yan örgütleri ile dost olunamayacağı dile getirilmişti.

Die Linke Meclis Grubu İç Politika Sözcüsü Ulla Jelpke, Alman İçişleri Bakanlığı’na yanıtlaması istemiyle gönderdiği soru önergelerinin cevaplarını kendi sitesinde yayınladı.

Yanıt metninde, Alman Anayasayı Koruma Örgütü (Verfassungsschutz) tarafından takip edilen Ülkücü organizasyonları arasında Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu (ADÜTDF) ile ‘organize olmayan’ gençlik hareketi gösteriliyor. Eski adı ATF olan ADÜTDF’ye bağlı olarak Almanya’da 160 derneğin faaliyet gösterdiği, ancak üye sayısına ilişkin bilgi olmadığı kaydediliyor.

DÜŞMANLAR: KÜRTLER, ERMENİLER, YAHUDİLER, EŞCİNSELLER…

Federal Hükümet’in cevabında Mart 2011 ile Temmuz 2013 arasında Türk sağcılarının Kürtlere yönelik 20 civarında saldırısı sıralanmış. Bu saldırılara katılan kişilerin Almanya’daki sağcı Türk dernekleri ile bir bağlantısı ise tespit edilememiş.

Son 3 yıl içinde Kürtlere yönelik dışlayıcı ve aşağılayıcı nefret suçlarının sayısı ise 15 olarak verilmiş. Ermenilere ve Yahudilere yönelik nefret suçları kapsamında ise, Ülkücülerin Facebook başta olmak üzere sosyal medyada yoğun bir anti-propaganda yürüttükleri ve ‘Yahudiler!’, ‘Hristiyan dünyası’ ile ‘Vahşi Yahudiliğin işbirlikçileri’ gibi söylemlerin öne çıktığı belirtiliyor. Eşcinseller de Ülkücüler tarafından dışlanan kesimler arasında.

Cevapta, daha önce yanıtlanan soru önergelerindeki bilgilere dayanılarak, ‘Ülkücü gençlerin ideolojilerinden kaynaklı yarattıkları düşman tipiyle sadece internette değil, gerçek yaşamda da yaşadıkları’ gibi bir ifade kullanılıyor.

Ülkücülerin, Türkiyeli anti-faşistlere ve ya sol gruplara yönelik saldırılara ilişkin ‘hiçbir bilginin’ bulunmaması ise dikkat çekiyor. İçişleri Bakanlığı’nın cevabında Türk aşırı sağcılarının Alman polisine yönelik saldırılarına da değinilmiş. Buna göre, sadece 2011 Ekim ve Kasım aylarında polise yönelik 4 saldırı tespit edilmiş.

Ülkücülerden oluşan Ayyıldız Team adlı hacker grubunun ise 2009 yılına kadar 29 saldırı yaptığı, ancak bu tarihten sonraya ilişkin herhangi bir bilgi olmadığını da yer verilmiş.

ALMANYA, MHP VE BBP ÜYELERİNİN SALDIRILARINDAN HABERSİZMİŞ

Jelpke’nin soru önergesine verilen cevaplarda dikkat çeken bir diğer nokta ise, Almanya’nın Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Büyük Birlik Partisi (BBP) üyelerinin Türkiye’deki saldırı ve şiddet eylemlerine ilişkin ‘hiçbir bilgiye’ sahip olmadığını iddia etmesi. İçişleri Bakanlığı’nın cevap metninde MHP ve BBP’ye ilişkin seçimlerdeki oy oranları, TBMM ve yerel yönetimlerdeki seçilmişlerin sayısı hakkındaki bilgilerle yetinilmiş.

Bu partilerin Almanya’daki üyeleri ve sayıları ile ilgili ise yine ‘hiçbir’ bilgi yok. Alman İçişleri Bakanlığı’nın BBP’ye yakınlığı ile bilinen ve Almanya’da da faaliyet gösteren Avrupa Türk Kültür Birliği (ATB)’ye ilişkin de bilgiye sahip olmaması kayda değer bir diğer nokta.

CDU’LU VEKİL PARTİSİNİN ÜLKÜCÜLERLE OLAN İLİŞKİLERİNİ ELEŞTİRMİŞTİ

Ülkücülerin Alman siyasi partileri içindeki örgütlenmelerine ilişkin bilginin olmaması da dikkat çekici. Zira, hem Alman basını hem de bizzat CDU’lu politikacıların bazıları geçmişte bu konuda uyarılarda bulunmuştu. CDU Nordrhein-Westfalen Eyalet Parlamentosu Milletvekili Olaf Lehne, 25 Kasım 2011’de Die Welt gazetesinde yayınlanan röportajında, CDU ve Sosyal Demokrat Parti (SPD)’li politikacıların Ülkücü dernekleri ile ilişkilerini eleştirmişti.

Lehne, Duisburg Belediye Başkanı CDU’lu Adolf Sauerland ile Köln kentindeki bazı CDU’luların Ülkücüler ile olan ilişkilerinin de yanlış olduğunu beyan etmişti.

Ülkücülerin, Kürtlere ve onlara ait işyerlerine saldırı düzenlediğini hatırlatan Lehne, SPD tarafından yönetilen Lünen kentinin MHP’nin elindeki Bartın ile kardeş şehir olmasını da sert bir dille eleştirmişti. Lehne, “NPD’li bir belediye başkanı ile birlikte kutlama yapar mıydınız?” diye sorarken, “Bazı aşırılara (Alman NPD’yi kastederek) karşı mücadele ederken, diğerlerini bağrınıza basamazsınız” demişti.

ALMANYA ÜLKÜCÜLERİN FAALİYETLERİNE GÖZ YUMUYOR

Soru önergesini ve cevapları kendi internet sitesinde paylaşan Die Linke Meclis Grubu İç Politika Sözcüsü Ulla Jelpke, İçişleri Bakanlığı’nın cevaplarını eleştirdi. “Federal hükümet ve CDU ülkücülerle arasına net bir mmesafe koymalıdır” diyen Jelpke, şu sözlere yer verdi: “Güvenlik makamları Almanya’da Türk faşistlerinin artan şiddete (hazır olma) eğiliminden şikayetçiler. Ama hükümet gözlerini kapatıyor, özellikle de CDU içindeki Türk aşırı sağcıları aktif olarak çalıştıklarında ve ya Hristiyan demokratlar ülkücülere yakınlaşmaya çalıştıkları zaman.”

Jelpke açıklamasında devamla, “Açıkça görülüyor ki, Türk faşistleri Almanya’da giderek güçleniyor. Şimdiye kadar üye sayıları 7 bin olarak tahmin edilmesine rağmen, çatı örgütleri ADÜTDF yıllık mitinglerine Kasım 2011’de 10 bin kişşinn katıldığını, ve geçtiğimiz kasım’da ise 13 bin ülkücünün katıldığını duyurdu” dedi.

Alman Hükümeti’nin ülkedeki Türk milliyetçilerinin faaliyetlerine göz yumduğunu ima eden Ulla Jelpke, şu tespitlere yer verdi: “Federal Hükümet Ülkücülere, ‘Kürtlere, Ermenilere, Yunanllılara, Yahudilere ve eşcinsellere karşı düşmanlık yapma müsadesi veriyor. İnternet platformlarında ve sosyal ağlarda Kürt ve Ermeni düşmanı görüşlerin yanı sıra ‘Yahudi ve İsraillilere karşı ahlaksızca bir propaganda’ mevcut.

Özellikle endişe verici olan bir durum da, Federal Hükümet’in tespit ettiği; “giderek organize olmayan bir biçimde büyüyen bir hareketin, ideolojisinden kaynaklı düşman tipi gerçeğini sadece internette değil, normal dünya yaşamında da yaşadığıdır”. Bununla kastedilen ise, Türk faşistlerinin son yıllarda Kürtlere ve Kürt yanlısı gösterilere yönelik saldırılarında kaydedilen artıştır.

Türk faşistlerinin CDU içinde aktifleştikleri ve ya demokratik siyasi partilerdeki politikacıların seçim kampanyalarında Ülkücü derneklerinden oy beklentisi olduğuna dair vakalar da artıyor. Ancak tam da burada Federal Hükümet, “bizzat tespit etmediği ve istisna basın spekülasyonlarından” yola çıkıldığını savunuyor.”

Jelpke, Angela Merkel’in Mart 2010’daki Türkiye ziyareti kapsamında Ankara’da Ülkücülerin (bozkurtların) ana partisi MHP’nin lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesini de eleştirmişti. Die Linke Milletvekili, “Burada net ve kesin bir mesafe olmalı. Çünkü Ülkücülerin toplantısında konuşmak, NPD (Almanya Nasyonal Partisi)’nin mitinginde konuşmakla aynı anlama gelir” sözlerini sarf etti.

(ANF)