Anasayfa , Avrupa , Alman Devleti Anti-Terör Yasalarından Vazgeçmiyor

Alman Devleti Anti-Terör Yasalarından Vazgeçmiyor

ALMANYA | 18 – 05 – 2011 | Almanya Başbakanı :Merkel, 2002 yllında çıkarılan ve birçok anti-demokratik uygulamayı barındıran anti-terör yasalarının devam edilmesini istiyor. Bu kapsamda oluşturulan bilgi banka deposunun önemli olduğunu idda etti.

Merkel ‘Passauer Neue Presse’e yaptığı açıklamasında, ‘Teröre karşı mücadelede AB’nin ilkelerini belirlediğimiz şu günlerde, bilgi bankası vazgeçilmeyecek bir değer taşıyor’ dedi. Almanya’ya olası bir terör saldırısında bir çok anti-terör yasası kapsamında yer alan bir çok uuygulamaya itiyacı olacağı iddasında bulundu.

Federal kriminal dairesi başkanı Ziercke de bir beyenatta bulunarak, bilgi bankasını oluşturma meselesinin yasalaşması gerektiğini dile getirmişti.

Hükümet ortakları anlaşamıyor, Yeşiller ve Sol Parti karşı çıkıyor

Federal adalet bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ise anti-terör yasalarının uygulandığı şekliyle uzatılmasına karşı çıkıyor. FDP’li bakan açıklamasında yasaların 11 Eylül olaylarının akabinde süren şok havasında oluştuğunu dile getirdi ve yasanın uzatılması halinde, kapsamının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Koalisyon ortağı FDP, yasaların toptan uzatılmasına karşı olduğunu vurguluyor.

Yeşiller ve Sol parti ise özellikle kişisel bilgilerin toplanarak kayıt altına alınmasına (Bilgi Bankası) karşı çıkıyor. Sol Parti milletvekili Petra Pau, ülkede tüm kişisel bilgilerin kayıt altına alınmasının, tüm vatandaşlara şüpheli damgasını vurmak anlamına geldiğini dile getirdi. Yeşiller partisi temsilcisi Malte Spitz, yasayı savunanların, neden tüm ilertişim bilgilerini kayıt altına alarak depolamaları gerektiğini ve terörle mücadelede ne gibi bir yararının olduğunu açıklayamadıklarını dile getirdi.

İçişleri Bakanı Eleştiriliyor

Almanya’ya seyehat eden yolcuların bilgilerinin depolanmasının Düsseldorf eylemcilerinin yakalanmasında anahtar bir rol oynadığını dile getiren içişleri bakanı Hans-Peter Friedrich eleştiri yağmuruna tutuldu. FDP iç politika sorumlusu Gisela Piltz, birbirinden bağımsız konuların birlikte ele alınamayacağını dile getiriken Alexander Alvaro da, içişleri bakanının güvenlik yasalarını meşru zemine çekmek istediğini vurguladı. Sosyal demokratlar ise bakanın aktüel gelişmeleri parti propagandası haline getirmekle eleştirdi, ancak Sosyal Demokratlar da, anti-terör yasalarının uzatılmasından yana tavır koyuyor.

Amaç, süresiz gözetleme yasaları;

Almanya, 2001 yılından bu yana 50 ile 100 anti-terör yasası yürülüğe koymuş durumda. Bunların biçoğunda ise herhangi bir süre belirtilmiyor. Özellikle internet üzerinden arama, ev ortamlarının gizliice denetlenmesi gibi Federal Kriminal Dairesi (BKA) ile ilgili yasaların süresiz yasalaşması gündemleştiriliyor. 10 yıllık süre içinde kamuoyu anti-terör yasalarına ciddi boyutta tepki göstermiş, bu yasalara karşı olduğunu beyan eden korsanlar partisi (Piratenpartei) son genel seçimlerde Almanya genelinde 850 bine yakın (% 2) oy almıştı.

Anti-terör yasalarını sert bir şekilde eleştirenlere göre bu durum faşizm dönemini andırıyor. Junge Welt gazetesinde yer alan makalede Polis ve istihbaratın ayrıştırılması faşizm dönemine ait bir uygulama olarak kaydediliyor. Aynı makalede Berlin’de bulunan Ortak Terör Savunma Merkezi’nde ülkenin en deneyimli istihbaratçıları ile başka ülkelerin istihbaratçıları biraraya gelerek bilgi alış-verişinde bulunduğu ve 38 İstihbarat sevisinin bu alana direk girişlerle bilgilere ulaştığı belirtiliyor.

Muhalif çevrelerden yapılan açıklamalarda bu yasaların daha da genişleyebileceği belirtiliyor. Yasa kapsamının genişlemesi halinde kişisel özgürlüklerin rafa kaldırılacağı, istihbaratçıların tüm kişisel mekanlara ulaşma yetkilerine ulaşmış olacak.

129b yasası İlericilere Uygulandı

Almanya’da bir başka eleştiri oklarına hedef olan yasa ise 129a ve b yasası. Ülke dışında ve Almanya’yı ilgilendiren herhangi bir terörist örgütün desteklemesi maddesini içeren 129b yasası ile Almanya’da bir çok göçmen kurum hedef tahtasına oturtuldu. Bu yasa ile dünyanın diğer coğrafyalarında Alman ordusunun da yer aldığı işgallere karşı gelişen direnişlerin engelleneceği yorumları yapılmıştı. Bu yasa kapsamında özellikle Türkiyeli ilerici göçmen kurumları ciddi şekilde etkilenmiş, bu durum kamuoyunda ciddi tepkilere yolaçmıştı. Yasanın kaldırılması yönünde gelişen kampanya ve benzeri girişimler ise hala devam etmekte.