Home , Haberler , AFRİN VE DENGELER – Yetiş Çakıroğlu

AFRİN VE DENGELER – Yetiş Çakıroğlu

 

Yazıya başlarken şunu belirtmekte fayda var. Bu yazı ile Suriye’deki son gelişmelerin bir fotografını çekmeye çalışacağız.. Son zamanlarda özelikle Suriye özgülünde parametrelerin çok fazla olduğunu ve bu parametrelerin bir günden ertesi güne değiştiğini görmekteyiz. Hakim sınıfların adeta satranç tahtasına dönüştürdüğü Suriye’de ‘Ali Cengiz oyunlarıyla’ dengeler değişiyor.

Rojava’da ABD-PYD işbirliğinin gelişmesi ve ABD’nin PYD üzerinden Suriye’de kalıcılığını sağlama planları, bölgede her birinin farklı parametreleri olan Rusya, İran, Suriye ve Türkiye’yi rahatsız ediyor. Bölgedeki hakim sınıflar kendi güçlerinin zayıflamasını istemiyor ve ellerini güçlendirmek için manevralar geliştiriyor.

Faşist TC’nin Afrin’i İşgal girişimi bölgede etkili güç olan emperyalist Rusya ve ABD’nin onayı olmadan düşünülemezdi. Sözde Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan Rusya, 7 yıldır süren Suriye iç savaşında Esad Rejimine karşı savaşan Türkiye’nin desteklediği ÖSO vb Cihatçı Çetelerin ve TC Ordusunun Afrin’e girmesine izin verdi. ABD ise ’’Afrin Operasyon alanımız değil’’ diyerek İşgal girişimine yeşil ışık yakmış oldu.

Rus manevraları

Rusya bu hamle ile bir taraftan ABD ile yakınlaşan YPG’yi Türkiye eliyle ’’hizaya getirmek’’ isterken, aynı zamanda  YPG’yi Suriye rejimine tabi kılmak istiyor. Rusya bir diğer taraftan da Türkiye’yi NATO’dan uzaklaştırırak kendi yörüngesine çekip, bölgesel planda işbirliğini pekinleştirerek enerjiden savunma alanına  kadar(yüzde yüz çıkarları örtüşmesede belirli parametreler çerçevesinde) Türkiye ile Suriye’de  – ve genelde- ikili ilişkilerini geliştirmek istiyor.

Özerklik riskte

Rusya Türkiye’nin Afrin’e girmesine izin vermeden önce (hatta izin vermesinin son anına kadar) YPG ile görüşmüş ve YPG ile ’’Afrin’in kontrolünü Şam’a devredin’’ pazarlığını yaptığı bölgede ki basın kaynaklarında yer aldı. YPG  ’’Afrin’in kontrolünü Şam’a devredin’’ ’’önerisini’’ kabul etmediği için Faşist TC’nin Afrin’e girmesine Rusya izin verdi belirlemesi, bölgedeki son gelişmelerin sonucundan yola çıktırak değerlendirdiğimizde pekte yanlış olmayacaktır.

Şuanda YPG için Afrin’in kontrolünü Şam’a devretmek, Afrin’deki kazanımların boşa çıkması ve özerklik planlarının devre dışı kalması  riskini ciddi bir biçimde arttırıyor. Bundan dolayı YPG Faşist TC ve ÖSO’nun saldırılarına karşı Afrin’i savundu ve savunmaya da devam ediyor.

Yaklaşık üç haftadır hem Suriye Rejimine hemde YPG’ye yakın basın mecralarında ’’YPG ile Rejimin anlaşmaya vardı, Rejim ordusu Afrin’e girecek’’ minvalinde açıklamalar yayınlanmaktaydı. Nihayetinde Suriye Rejimi YPG ile görüştüklerini onayladı ve görüşmelerde YPG’ye sunduğu 5 maddelik talebini açıkladı. Şam’ın YPG’den talepleri şunlardı:

1- Afrinde Merkezi yönetimi, devlet daireleri, polis daireleri, belediyeler, hastaneler ve okullar dahil, bir bütün olarak Suriye güçlerine teslim edilmesi.

2- Afrin merkez ve kırsalındaki YPG’nin konuşlu bulunduğu 52 kilit askeri noktalarının Suriye Ordusu’na devredilmesi.

3- Hafif ve ağır bütün silahların Suriye Ordusu’na teslim edilmesi.

4- YPG’nin sivillere dağıttığı silahların Suriye Ordusu’na teslim edilmesi.

5- 18 yaşını doldurmuş askerlik zamanı gelen gençlerin Suriye Ordusu’na katılaması.

Rejim kazanımları

 

Bu şu anlama geliyor; ’’Afrin’de YPG denetimindeki bütün yönetimi bize devredin, Biz anında hava sahasını durduracağız, Suriye ordusunu Afrin’e yığacağız.’’ Sonuç olarak 20 Şubat günü Suriye Devlet Ajans’ı SANA’da ‘’Halk Güçleri’’ isimli milislerin Afrin’e resmi olarak girdiği YPG tarafından da doğruladı.

Rusya’nın hava sahasını Türkiye’ye kapatmadığından ve direk Suriye Ordusunun değil de İran’ın kontrolündeki Halk Güçleri adlı milislerin Arfin’e girmediğiden yola çıkarak YPG ile Rejimin’in yukarıdaki maddeler çerçevesinde değil de başka türlü bir anlaşmaya vardıkları ve siyasal olmasada askeri bir ittifak kurduklarını söyleyebiliriz. Dikkat çekici olan YPG yıllardır elinde tuttuğu Halep şehrinin mahallelerinin kontrolünü  Suriye Rejimine devretti. Ayrıca YPG’nin  Afrin bögesindeki Tel Rıfat’ın kontrölünü Rejim güçlerine bıraktığı iddia ediliyor.

Afrin’e direk Suriye ordusunun değil de ’’Halk Güçlerinin’’ girmesi Rusya’nın taktiksel bir manevrası olarak değerlendirebiliriz. Bu şekilde Türkiye ile Rejim açıktan karşı karşıya gelmemiş olacak ve kamuoyuna Türkiye’ye Afrin’e giriş izni veren Rusya’nın bu iş ile bir ilgisi yokmuş izlenimi verilmek isteniyor.

İran’nın rölü

Hatırlanacağı üzüre İran TC devletinin Afrin’e girmesine çekinceli ve temkinli yaklaşmıştı. Çünkü İran kendisini Suriye’de hem meşru bir güç olarak görüyor ve hemde Suriye’yi arka bahçesi olarak değerlendiriyor. Dolayısıyla ABD güdümündeki Türkiye’nin Suriye’de hem askeri hemde siyasi olarak bulunmasını Suriye’nin toprak bütünlüne ve dolayısı ile kendine bir tehdit olarak algılıyor.

Dışarıdan bakıldığında Türkiye ve İran’ın Kürt meselesi özgülünde aynı tavır ve tutumda olduğu düşünülse de Rojava özgülünde mesele İran acısından değişiklik arz ediyor. İran’ın Suriye’deki kürtlere dair parametresi, İran Kürdistanın’daki kürtlerle bir ve aynı değil. İran Suriye’de YPG’yi ’’terörist’’ olarak tanımlamıyor. İran’da Rusya ve Suriye rejimi gibi YPG’nin ABD ile ilişkilenmesinden rahatsız ve bu durumu kendi çıkarları doğrultusunda düzenlemeye çalışıyorlar. Bu coğrafyada emperyalist ABD ile Rusya nasıl birbirine rakip ise İran ve Türkiye’de Ortadoğu cografyasında birbirlerine -ABD ve Rusya’nın izin verdiği ölçüde- rakipler. Bu güç dengeleri ile ilintili bir durum. İran, Rusya ve Suriye’nin esas hedefi ise ABD’nin askeri ve siyasi olarak alandan tamemen çıkartılmasıdır.

’’Halk Güçleri’’ kim?

Afrin’e ’’ülke sınırlarının kontrolünü sağlamak’’ amaçlı girenler ise ’’Halk Güçleri’’adlı bir grup. Bu grup Suriye Ordusu değil. İran’ın Suriye’de eğitip donattığı, bazılarının Lübnan Hizbullahına bağlı, bazılarının da İran’dan Suriye’ye savaşmak için gelen ve bazılarının da Suriye’de yaşayan Şii’lerden oluşan İran kontrolündeki bir milis örgütü.

Türkiyenin sınırı

Rusya Rejime destekli halk güçlerinin Afrin’e girmesine izin vererek Türkiye’ye Afrin’de sınırları olduğu mesajını veriyor. Bu sınırların neresi olduğunu ileriki günlerde daha net anlayacağız. Fakat Erdoğan AKP toplantısındaki konuşmasında Afrin Şehir merkezinin bir an önce kuşatılıp YPG’lilerin dışarıyla temasının kesileceğini ve „Yeni bir stratejiyle harekatı sürdüreceğiz“ ifadesini kullandı. Bu Türkiye izninin Afrin Şehir merkezinin sınırlarına kadar olduğunu gösteriyor.