ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
DÜSSELDORF |30-11-2015| Barış elçisi, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım Pazar sabahı Barış için basın açıklaması yaparken, bir suikast sonucu katledildi. AKP devleti, Saray gladyosu işbaşında, savaş konsepti dayatmasının parelerinde Kürt coğrafyasında katliamlarına yenisini ekledi.
Belli bir süredir devlet kaynaklı, kalemlerine kan bulaşmış taşeronlar tarafından linç kampanyasına tabii tutulan, Barış elçisi Tahir Elçi, en sonunda AKP devleti, Saraya bağlı paramiliter güçler tarafından katledildi. Tahir Elçi, yaşamı boyunca Barışın en kararlı savunucusu olmuştur. Kürt coğrafyasında yürütülen kirli savaşa karşı, her dönem kendini barışın savunmasında, katliamlara karşı halklarımızın korunmasında, siper ve kalkan olmak için seferber etmiştir. Geleneksel devlet aklı, Sarayın paramiliter güçleri bu nedenle, Barış elçisi olan Tahir Elçi’yi susturmak ve etkisiz hale getirmeyi yeğlemiştir.
CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge TV programında, Kürt Ulusal Hareketini, PKK teroris degil demesi sonrası başlatılan linç kampanyası, Tahir Elçi’yi ölüme götüren yolun açılmasını sağlamıştır. Geleneksel devlet aklı, Saray gladyosu, havuz medyası, Saray yargısı ve bilimum gerici faşist, paramiliter güçler harekete geçerek, Tahir Elçi katliamını ortaklaşa gerçekleştirmişlerdir. Tahir Elçi’nin katliamından devlet ve Saray sorumludur. Bu güçlerin bugün çıkıp katliamı mecrasından saptırmak için, ‚timsah gözyaşları‘ paralelinde, katliamın, ‚kokteyl‘ bir saldırı veya devrimci demokrasi güçlerinin üzerlerine yıkma uğraşına girmeleri, kendi suçlarını, karanlık yüzlerini gizlemeye yönelik uğraşlar olacaktır.
Tahir Elçi katliamının, bu yöntemle faili, ‚meçhul‘ vaka olarak, tarihin tozlu raflarında kalması için, algı operasyonu
yaratacaklarının sinyalini bugünden, ‚verme çabası‘ içindedirler Barış elçisi, Amed (Diyarbakır) Baro Başkanı Tahir Elçi, amasız, fakatsız, geleneksel Türk devlet aklı, Saray gladyosuna bağlı paramiliter güçler tarafından, tasarlayarak katledilmiştir. Bu bir suikasttır. Katledilende, Barış elçisi, Tahir Elçi’dir.
Geleneksel devlet, Sarayın açıklamalarından da anlaşılacağı gibi, bu vb. suikast ve katliam girişimleri devam edeceği kaygısını taşımamıza neden olmaktadır. HDP Eş başkanları Figen Yüksekdag ve Selahattin Demirtaş’a yönelik saldırı ve suikast girişimleri de bunlardan ayrı düşünülemez. Kürt coğrafyasında dayatılan savaş konsepti, katliam girişimleri, AKP devleti ve Sarayın açıklamaları, kirli ve kanlı savaşın derinleşerek devam edeceğinin ilanıdır. Bu nedenle basına, sanat çevrelerine, avukatlara, muhalif olan toplumsal kesimlere yönelik saldırılarını yoğunlaştırmaktadır.
Basın camiasının tanınan simalarından Cumhuriyet Gazetesi genel yayın yönetmeni, Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül, basına yönelik saldırılarının bir parçası olarak tutuklanmışlardır. Bu basın mensuplarının tutuklanması bizzat R.T. Erdoğan’ın talepleri üzerine gerçekleşmiştir.
Savaş konsepti dayatması, topyekûn olarak haklarımıza, demokrasi güçlerine yönelik, sokak eylemeleri, basın kurumlarının açıklamaları, sivil inisiyatif girişimlerini gerekirse, kanla bastırmak
girişimlerine de başvurmaktan çekinmemektedirler. Kürt coğrafyasında yürütülen katliam girişimleri, Tahir Elçi’ye
sıkılan kurşun, Demokrasiye, Barışa, halklarımızın bir arada yaşama iradesine sıkılmış kurşun olarak algılıyoruz. Bu suikast namlularının yarın tek-tek bizlere yönelmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Ülkemiz bir iç savaş provası yaşamaktadır.
Geleneksel devletin ve Sarayın bu kirli politikasını deşifre ederek lanetleyelim. Son dönemlerde, Diyarbakır, Suruç, Ankara, Paris’te patlayan bombalar, katliam girişimleri, paramiliter, tecavüzcü DAİŞ (İŞİD), El Nusra gibi çetelerin rahat hareket etmeleri, coğrafyamıza yürütülen savaş konsepti dayatmasında ayrı ele alınamaz.
ABDEM ve Demokratik Güç Birliği bileşenleri olarak Tahir Elçi’ye yapılan katliamı kınıyor, bu saldırı ve katliamlara karşı mücadelemizi büyüteceğimizi belirtiyoruz.
ABDEM – Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi
Demokratik Güç Birliği bileşenleri
29.11.2015
