Home , Haberler , Kongre Öncesi YDG Başkanı ile Röportaj

Kongre Öncesi YDG Başkanı ile Röportaj

HABER MERKEZİ |16.02.2018| Yeni Demokratik Gençlik (YDG) Merkezi Yönetim Kurulu başkanı ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajı olduğu gibi yayınlıyoruz.

Örgütsel sorunlar yaşadığınız bir dönemden geçiyorsunuz. Kongre’ye nasıl bir atmosfer içerisinde giriyorsunuz?

Biz örgütsel sorunlarımızı her ne olursa olsun pratiğe yönelmemiz gerektiğini ve sorunların dahi pratik içerisinde çözüleceği anlayışını savunduğumuzda çözmüştük aslında. Bundan dolayı sorunların gölgesinde değil tam tersi yeni yönelimler yeni açılımlar yaptığımız bir atmosferde ve bunun heyecanıyla, coşkusuyla giriyoruz kongre sürecine.

Kongre hazırlıklarınız ne durumda?

Merkezi Yönetim Kurulu olarak hazırlıklarımızı tamamladık büyük ölçüde, şimdi ülkelerdeki kurultayları örgütleme aşamasındayız. Önemli bir faaliyet alanımız olan Almanya`da 24 Şubat ülke gençlik kurultayı gerçekleşecek. Özellikle Hamburg G20 sonrası devrimci demokratik kurum ve şahıslara yönelik korkunç bir boyut alan baskıları tartışma ve buna yönelik karşı direnişi örgütleme açısından çok önemli bir kurultay olacak.

Kongre’de hangi sorunları ele alacaksınız? Gençliğe yönelik perspektifiniz ne olacak?

Biz Anti-Emperyalist Anti-Faşist bir gençlik örgütüyüz. Emperyalizmin her türlü baskılarına karşı mücadelede netiz. Fakat göçmen bir gençlik örgütlenmesi olarak son yıllarda göç politikasında gençlik içerisin de yoğunlaşan tartışmalara kurumsal bir yanıt olmak istiyoruz bu yıl. Emperyalizme karşı mücadelede netsek eğer, emperyalizmin yarattığı göçlere yönelik de net olmalıyız YDG olarak. Bunun dışında dijitalizmin dünyadaki yansıması ve YDG`nin alternatifini tartışacağız, sonuçlarını da kurumsallaşmayı esas alan bir çalışma tarzına kanalize etmeyi planlıyoruz. LGBTİ+ mücadelesine bakış açımızı ortaya koyacağız ve özellikle bizler için büyük önem taşıyan genç kadın mücadelesinde bu kongreyle birlikte bir sıçrama yaratmak istiyoruz.

Daha önce 2 yıl olan kongre süresi artık 1 yıla düştü. Bunun çalışmalarınız üzerindeki etkileri neler oldu?

Bu durumun iki yönlü etkisi oldu. Bir yandan kısa süre içinde birçok iş yapma telaşı sarsa da bir yandan da canlılık kattı bu değişim, hantallığın tembelliğin bi nevi önüne geçmiş oldu. Bir yıllık faaliyet süresi boyunca çalışmalarımız çok yoğun geçti. Festivalden hemen sonra hiç zaman kaybetmeden de Kongre hazırlığına girdik. Mutlaka devrim/demokrasi mücadelesine olan sorumluluk gereği sürekli aynı önemle ve dinamikle ele alınmalı çalışmalar, ama bir yıl sonra kongrede YDG üyelerine „hesap verme“ ve perspektif sunma gerçekliğinin de bu canlılıkta payı olduğunu düşünüyorum

Kadınların çoğunlukta olduğu bir yönetim kurulunuz var, bunun çalışmalarınızda ki etkilerinden bahseder misiniz?

Öncelikle YDG içerisinde uzun yıllar ertelenen kadın tartışmasının artık ertelenemeyeceğinin etkisini yarattı. Yalnız şöyle de bir gerçeklik var ki, kadın olmak ve kadın bilincine sahip olmak aynı şey değil. YDG içerisinde genç kadınlar doğası gereği kadın bilinci bir anlamıyla içlerinde taşıyorlar. Ama eminim kadın konusunda bizler derinleştikçe ve kadın bilincini daha da açığa çıkardığımızda etkileri çok daha hissedilir ve olumlu olacaktır. Eğitim süreci olarak başlattığımız kadın çalışmasını ileriki yıllarda daha örgütlü ele almanın önünde hiçbir engel yok. Ben önümüzdeki kongrede genç kadınların kürsüyü „işgal“ edip kadın çalışmasını bizimle birlikte tartışıp yön vereceğine inanıyorum.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Efrin`de Faşizme karşı direnişte canını feda eden Avesta Xabur`un anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Onun cesaretiyle besleyeceğiz mücadelemizi.