ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
LUDWİGSHAFEN | 11 – 05 – 2009 | 68′ hareketinin Türkiye’deki önemli önderlerden, TKP/ML’nin kurucu önderi İbrahim Kaypakkaya, Cumartesi günü Almanya’nın Ludwigshafen kentinde yapılan etkinlikle kitlesel bir şekilde anıldı. İkibin’in üzerinde katılımla ve oldukça coşkulu gerçekleşen etkinlik sempozyum ve kültürel bölüm şeklinde ele alındı. Kitle salonu sloganlarla inletti, yer yer sanatçıları ayakta alkışlayarak coşkusunu birlik ve mücadele ruhu ile yansıttı.
İbrahim Kaypakkaya anması müzik eşliğinde yapılan saygı duruşu ile birlikte canlı bir şekilde başladı. Kültürel bölümde ilk önce Hasan Sağlam sahne alarak İbrahim Kaypakkaya anısına yaptığı çalışmanın yanısıra Zazaca türküler seslendirerek beğeni topladı. Ardından sahne alan Mehmet Özcan ise türküleriyle kitlede coşku yarattı, İbrahim Kaypakkaya’nın anmasında bulunmanın kendisine onur verdiğini belirtti.
Sonrasında sempozyum bölümüne geçildi. Sempozyuma PARTİZAN temsilcisi, Haluk Gerger, Volkan Yaraşır, Ragıp Zarakolu ve Almanya Marksist-Leninist Partisi (MLPD) temsilcisi sempozyuma konuk olarak katıldılar.
Haluk Gerger dünya ve Türkiye genelinde, ekonomik krizin etkilerini ve siyasal yansımalarına değindi ve devrimci hareketin önünde duran somut sorunlara vurgu yaptı. Ardından söz alan Volkan Yaraşır, Ekonomik krizle birlikte Türkiye’de yaşananlardan bahsetti. Sınıf hareketinin bir devinim içinde olduğunu kaydeden Yaraşır, sendikaların üzerlerine düşen misyonu yerine getirmediklerine işaret etti. Bu krizden sınıfın başkladırıyla çıkmasını, devrimci hareketin proleteryayı eğitmesini ve gelecek dönemde sabotaj, grev ve işgal eylemlerinin meşru olduğunu vurguladı.
PARTİZAN temsilcisi ise dünyada hüküm süren ekonomik kriz ve buna paralel ayyuka çıkan emperyalist-kapitalist sistemin saldırganlıklarına değinerek, bu süreçte işçi sınıfının saldırılar karşısında muhalefeti arttıracaklarını, ama devrimci ve komünistlerin sınıfa önderlik ederek 
onları sistem karşıtı yönde kanalize etmesi gerektiğini belirtti. Aynı zaman günümüzde aksine reformist talepler etrafında değil (bu taleplerin küçümsenmemesi de gerektiğini) bu süreçte halk savaşını geliştirecek yöntemlerle ve propagandayla kitlelerle buluşmak gerektiğini söyledi.
Devamla sözü alan MLPD temsilcisi ise, Almanya’da gelişecek sınıf hareketi üzerinde durdu. Monopol kapitalizmin kendi krizlerinin derdine düştüğünü kaydeden temsilci, bu krizden sınıfın, yerli ve göçmen işçilerin birlikte mücadelesi ile ancak karşı durabileceğine dikkat çekti.
Türkiye’de Kürt ulusu ve devrimci-demokrat kesime yönelik baskıları dile getiren Ragıp Zarakolu ise, Türk hakim sınıflarının son dönemlerde saldırılarının da pervarsızlaştığını dile getirdi. 68′ hareketini ve 
günümüz mücadele şehitlerini anan Zarakolu, Kaypakka’nın sistem noktasında ki fikirlerinin net olduğunu vurguladı. Kemalizm, Kürt Ulusal Sorunu ve Devrimin yolu noktasında ki görüşlerinin ise o dönemin en ileri düşüncelerini temsil ettiğini vurguladı.
Sempozyumun ardında sahne alan Grup Şiar marş ve türkülerle coşkunun doruk noktasında çıkmasını sağladı. Grup Şiar’ın sahneye çıkmasıyla kitle sık sık ‘Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya’, ‘İbrahim’den Mehmet’e, Selam olsun Partiye’,’Biz biz biz, İşçi’nin Köylü’nün Yiğit Sesiyiz, Namlu’ya sürülmüş halk mermisiyiz’ sloganlarını attı, marşlarını kitlelerle birlikte seslendirdi.
Kürtçe ve Türkçe türküleri seslendiren Rojda ise coşkuyu sürdürdü, kitleleri halaylarla hareketlendirdi. Son olarak Suavi sahne alarak baskılara karşı mücadele çağrıları, 1 Mayıs’ta 31 yıl sonra Taksim zaferinin çoşkunu türkü ve marşlarla anlatarak kitlenin coşkusunu doruk noktasına ulaştırdı.
İbrahim Kaypakka’nın anması kitlenin coşkusunun salondan koridorlar sloganlarla taşmasıyla birlikte saat 23.30’da sonlandırıldı.
