19 Aralık katliamı birçok kentte protesto edildi

TÜRKİYE | 19 – 12 – 2012 | Türkiye’de 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen ve adına „Hayata Dönüş“ denilen cezaevi katliamı başta İstanbul olmak üzere birçok kente düzenlenen yürüyüş ve gösterilerle protesto edildi.

IHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, 19 Aralık cezaevi katliamını Tünel Meydanı’ndan Taksim Tramvay Meydanı’na yürüyerek protesto etti. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşe, ESP, Kaldıraç, ÖDP, HDK, Partizan ve Halkevleri de destek verdi. Yürüyüşte, „19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız“ pankartı ile „F tipi hücreler kapatılsın“, „Katliamın 12. yılındayız bir daha asla“ ve „İnsanlık onuru işkenceyi yenecek“ dövizlerinin yanı sıra katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. Sık sık, „Katil devlet hesap verecek“, „Devrim şehitleri ölümsüzdür“ ve „19 Aralık’ı unutma unutturma“ sloganları atıldı. Yürüyüş sırasında katliamda yaşamını yitiren kişilerin isminin anons edilmesinin ardından kitle „yaşıyor“ diyerek karşılık verdi. Meydana kadar yapılan yürüyüşün ardından kitle adına açıklamayı İHD İstanbul Cezaevi Komisyonu üyesi Sevim Kalman yaptı.

Katliamın yapıldığı günden bugüne kadarki yaşananlar hakkında bilgi veren Kalman, katliamın emrini veren kişilerin ise bugün devletin yüksek mercilerinde görev aldıklarını söyledi. Katliamın üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen katliamı aydınlatacak herhagi bir girişimin yapılmadığına dikkat çeken Kalman, „Ölen mahpuslara ait giysiler kayıp, kamera kayıtları yok, balistik incelemeler yapılmış değil, daha da önemlisi halen C1 koğuşundaki kadınların yanarak kömürleşmelerine, sağ kalanların vücutlarının erimesine neden olan kimyasalların niteliği konusunda bir inceleme yapılmış değil“ dedi. 19 Aralık katliamının halka karşı bir şiddet mekanizması olarak örgütlenmiş olan devletin gerçekleştirdiği en kanlı katliamlardan biri olduğunu vurgulayan Kalman, „Tarihe, devletin en kanlı eylemlerden biri olarak geçecek. Bizler ne pahasına olursa olsun adalet istemeye devam edeceğiz ve hesaplaşmadan asla vazgeçmeyeceğiz“ diye konuştu. Açıklamanın ardından katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları yere bırakılarak, üzerine kırmızı karanfiller konuldu.

ANKARA’DA ‘KATİL DEVLET HESAP VERECEK’ SLOGANLARI

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, 19-22 Aralık katliamına ilişkin Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyerek burada basın açıklaması düzenledi. „19 Aralık hayata dönüş katil devlet hesap verecek“ pankartının açıldığı yürüyüşte, sık sık „Katil devlet hesap verecek“, „Amed Ulucanlar 20 Aralık unutmadık“, „Devrim şehitleri ölümsüzdür“ sloganları atıldı. Sakarya Caddesi’ne gelen kitle katliamda yaşamlarının yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Daha sonra kitle adına açıklama yapan Zarife Çamalan, insanlık tarihi boyunca birçok katliama tanık olduklarını belirterek, 19 Aralık katliamının bunlardan bir tanesi olduğunu kaydetti. Çamalan, 1982 yılında Diyarbakır zindanında yurtsever tutsakların başlattığı ölüm orucu eylemini hatırlatarak, „2000’lere doğru Türk egemenlerinin içinde bulunduğu kriz derinleşti ve emekçilere dayatılacak acı reçetelere karşı hiçbir direnme odağının bırakılmaması için hapishaneleri tamamen kontrol altına alma hazırlıklarına girişti“ dedi. Çamalan’dan sonra kısa bir konuşma yapan yazar Temel Demirer ise, devletin katilleri yargılamadığını dile getirerek, „Çünkü devletin kendisi katildir. Bu devlet yalancıdır“ dedi.

ELAZIĞ’DA KATLİAMDA YAŞAMINI YİTİRENLER ANILDI

Elazığ Halkevleri Temsilciliği, 19 Aralık 2000’de „Hayata Dönüş“ adı altında dönemin hükümetince yapılan operasyonda yaşamını yitirenler için anma programı düzenledi. Saygı duruşunun ardından Ulucanlar katliamını işleyen belgeselin gösterimi yapıldı. Sunum sonrası konuşan Elazığ Halk Cephesi Temsilcisi Müslüm Gönül, F tipi cezaevlerinin siyasi tutsaklarda örgüt bilincini yıkmak amacıyla yapıldığını söyleyerek, „Ama başaramadılar. Bugünün Türkiye gerçeği ortadadır. 122 şehit verdik teslim olmadık ve asla teslim olmayacağız“ dedi. Ardından konuşan İHD Genel Merkez Denetleme Kurulu Üyesi Mehmet Nafiz Koç ise, „2000 yıllarından önce cezaevlerinde birçok hak ihlali yaşandı. Mahpuslar beraber oldukları için çok fazla müdahale edemiyorlardı. Bu birlikteliği kırmak için F tipi cezaevleri yapılmaya başlandı. Mahpuslar F tiplerini kabul etmedikleri için ölüm orucuna başladılar ve 19 Aralık 2000’de devlet; mahkumların üzerine panzerlerle, yanıcı maddelerle birçok cezaevine saldırdı. Bunun adı ‚hayata dönüş‘ operasyonuydu. Bilemiyorum 30 yakın canın alındığı bir operasyonun neresi hayata dönüştür“ diye sordu. Koç, cezaevlerinde halen 300’ün üzerinde hasta mahpus olduğunu söyleyerek, hasta tutsakların durumlarının ciddiyetini korumakta olduğunu ve hak ihlallerinin yaşanmaya devam ettiğini söyledi.

Ayrıca, PKK’li ve PAJK’lı tutsakların gerçekleştirdiği açlık grevine değinen Koç, „Açlık grevlerinde hiçbir tutsağın yaşamını yitirmemesi sevindiricidir. Fakat grevler sonrası tutsaklar üzerinde baskılar devam ediyor. Tutsaklar hücrelere konuluyor ve tedavileri yapılmıyor. Umuyoruz 19 Aralıkların ve tecritlerin olmayacağı, cezaevlerinin sivil denetime açılacağı bir dönem olur“ dedi.

ADANA’DA YÜRÜYÜŞE POLİS ENGELİ

Adana’da Beşocak Meydanı’nda bir araya gelen HDK, İHD, TUHAY-DER, HALKEVLERİ, ÖDP, TİHV, ÇHD, BDSP, KESK ve Anadolu Der üyelerinin, 19 Aralık „Hayata dönüş operasyonları“nı protesto etmek amacıyla İnönü Parkı’na düzenlemek istediği yürüyüş polis engeline takıldı. Yürüyüş öncesi olağanüstü önlem alan polis grubu çembere alırken, yürüyüş için yapılan görüşmeler ise İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge gerekçe gösterilerek sonuçsuz kaldı. Görüşmelerin sonuçsuz kalması grup tarafından protesto edildi. Ardından „19 Aralık cezaevi katliamını unutmadık unutturmayacağız“ yazılı pankart açan grup „Katiller halka hesap verecek“, „İnsanlık onuru işkenceyi yenecek“ ve „Bedel ödedik bedel ödettireceğiz“ slogan attı. Grup adına açıklama yapan İHD Adana Şube Başkanı Şahin Kılıç, 19 Aralık 2000 yılının Türkiye’nin yakın tarihinin en kanlı cezaevi operasyonu olduğunu hatırlattı. F Tipi cezaevlerine geçiş amaçlı 20 ayrı cezaevinde eş zamanlı gerçekleştirilen kanlı operasyon emrinin halen kimler tarafından verildiğinin ortaya çıkarılmadığına işaret eden Kılıç, „Emir eri durumundaki 39 jandarma erinin yargılandığı göstermelik bir davayla gerçeklerin üstü örtülmek, tıpkı Maraş, Çorum, Gazi, 1 Mayıs 77 katliamları gibi dosyalar tozlu raflara kaldırılmak isteniyor. ‚Hiçbir şeyin karanlıkta kalmayacağı, cinayetlerin haksızlıkların hesabı sorulacaktır‘ iddiasıyla oy toplayan AKP’nin 10 yıllık iktidarı döneminde de 19 Aralık katliamının açığa çıkarılmasına yönelik gerçek bir soruşturma başlatılmadı“ dedi.

KCK operasyonlarını ve AKP’nin Kürt politikasını eleştiren Kılıç, açıklamasını şu sözlerle bitirdi: „Tarihi, katliamlar ve tertiplerle dolu Türkiye yönetimlerinin hiç biri, halkın emek, barış ve özgürlük mücadelesi sürdürücülerini engelleyemedi, katlederek bu mücadeleyi durduramadı. Yapılması gereken, 19 Aralık cezaevleri katliamının hesabının verilmesidir. Tüm karanlık tertipler açığa çıkarılmalı, hesap sorulmalıdır. Cezaevleri boşaltılmalı, tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşmalıdır.“ Açıklamanın ardından grup alkış ve sloganlar eşliğinde eylemini sona erdirdi.(ANF)