Home , Avrupa , YENİ DEMOKRATİK GENÇLİK: ATİK 33. Gençlik ve Tatil Kampı Gerçekleşti

YENİ DEMOKRATİK GENÇLİK: ATİK 33. Gençlik ve Tatil Kampı Gerçekleşti

Sistemin dayattığı bireysel yaşama alternatif olarak kolektif bir tatil yaratma amacıyla bu yıl 17 Temmuz ile 6 Ağustos tarihleri arasında Katalonya’nın Roses kentinde 33. ATİK Gençlik ve Tatil Kampı gerçekleşti.

Bileşeni olduğumuz Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) tarafından çeyrek asrı aşan bir süredir örgütlenen Gençlik ve Tatil Kampları geleneksel bir karakter kazanmıştır. Kendimizi sosyal, siyasal, kültürel ve sportif açılardan kolektif ortamlarda yeniden üretmeye, sosyal kurtuluş kavgamızı nispeten yeniden anlamlandırmaya ve geliştirmeye dair ihtiyaçlarının ve alternatif yaşam arayışlarının bir ürünüdür Gençlik ve Tatil Kampları.

Tatil yaparken kolektif yaşam koşullarına uygun bir anlayış geliştirmek, hep birlikte üretmek ve eleştirel bir bakışla en az israfla, bilinçlice tüketebilmek amaçlı kamplar organize etmek, artık konfederasyonumuzun ayrıcalıklı ve kendine özgün önemli bir yaklaşımıdır. Bireysel olarak kendimiz, sosyal olarak kolektifimiz ve kurumsal çalışmalarımız için yeniden ve yeniden mücadele enerjisi üretmek adına tasarlanmaktadır bütün kamplarımız. Kamplardaki kolektif yaşam ortamında kendimizi özellikle pratikte, teoride ve sorumluluk esnasında kapsamlı sınama, geliştirme koşullarına sahip oluyoruz.

Kamp ortamlarında kültürel eğlenceler, atölye çalışmaları, panel ve seminerler, sportif etkinlikler, toplu geziler, kadınlara, gençlere ve çocuklara özgün programlar sunulmaktadır. Bu yazı içerisinde Kamp esnasındaki Gençlik çalışmalarını derlemek istiyoruz.

Eğitim çalışmaları

Her toplumsal düzen kendi iktisadi sistemine uygun bir eğitim anlayışını da beraberinde getirmektedir. Kapitalist sistemin itaatkâr, uysal, itiraz etmeyen, sorgulamayan ve ezbere dayalı eğitim sistemine karşı toplumsal çelişkileri esas alan, onları öğrenmek ve kavramak için çaba sarf eden ve buna eleştirel, sorgulayıcı bir bakış açısıyla çözüm üretmeyi amaçlayan eğitim çalışmaları yapmaktayız. Bu eğitim çalışmalarına Gençlik ve Tatil Kamplarında da önem vermekteyiz. 33. ATİK Gençlik ve Tatil Kampında ise bu çerçevede farklı konuları işledik.

Açılış eğitiminde gençlik kurumumuz YDG’yi, hedef ve amaçlarını işledik. Ardından iki eğitim boyunca Almanca ve Fransızca dillerinde paralel olarak Marksizm’in Temellerini ele aldık. Sınıfların ortaya çıkışından kapitalist sistemin temel çelişkileri üzerine, diyalektik materyalizmden alt ve üst yapı çelişkisi üzerine, kapitalist ekonomiden sosyalist ve komünist ekonomiye kadar farklı alt başlıklar üzerine tartışmalar yürüttük. Bir sonraki eğitim konusu Toplumsal Cinsiyet’te ise bu durumdan en çok etkilenen kişiler ile sohbetler yürüttük, yaşadıkları bir sorunu öğrendik. Ardından Almanya örneğinde burjuva demokrasisinde kadınlara tanınmış ‘haklar’ ve bunun tarihsel boyutu üzerine bir oyun oynadık. Eğitimin ikinci kısmında özellikle kadınlar ve LGBTI+’ları etkileyen toplumsal cinsiyet kavramını ve bizler üzerindeki etkisini konuştuk. Son olarak YDG’nin geçen kongresinden sonra kurulan Genç Kadın Komisyonu ve çalışmaları tanıtıldı.

Eğitim “Slow Motion Life” başlığı altında sosyal medyanın bizler üzerindeki etkisini tartıştığımız bir çalışma ile devam etti. İçerik olarak sosyal medya’nın hem günlük hayatımızdan hem de bilgi ve bilincimizden çaldıkları üzerine tartışmalar yürüttük. Aynı zamanda bireyler ve kurum olarak sosyal medyayı nasıl lehimize çevirebileceğimizi ve nasıl kullanmamız gerektiğini konuştuk. Bir sonraki eğitim konumuz yabancılaşmaydı. Hem bir bütün toplum olarak hem de politik faaliyet yürüten insanlar olarak toplumsal olaylara nasıl yabancılaştığımızı veya sistemin bilinçli bir politika ve yönelimi olarak yabancılaştırıldığımızı tartıştık.

Eğitim çalışmaları YDG’nin bir yıllık siyasi perspektifinde yer alan “Kadro Sorunu” başlığı ile devam etti. Bu eğitim bir kadroyu tanımlayan anket çalışması ile başladı. Ardından ‘kadro kimdir?’, ‘ne tür özelliklere sahip olmalıdır?’, ‘YDG nasıl kadrolaşabilir?’ soruları üzerine tartışmalar yürütüldü. Son kısmında yakın süreç içerisinde planlanan örgütlenme kampanyası tanıtıldı ve bir fikir alışverişi gerçekleşti. Gençlik ve Tatil Kampının son eğitim çalışması Irkçılık üzerine yapıldı. Günlük ırkçılık ve kurumsallaşmış ırkçılık eğitime katılanların kendi tecrübeleri çerçevesinde bir sohbet şeklinde ele alındı.

Sadece gençlerin katıldığı eğitim çalışmaları yanı sıra tüm kamp sakinleri ile birlikte “Kuşaklar arası iletişim ve çatışma” başlığı altında açık mikrofon etkinliği düzenledik. Günlük yaşamımızda, aile ve toplum içerisinde karşılaştığımız bu konuyu bir akşam etkinliğinde ele almanın önemli olduğunu düşündük. Etkinlikte kuşaklar arasındaki en temel sorunlar, çelişkiler ve iletişim sorunu kamp katılımcıları tarafından tartışıldı. Ardından nasıl çözümler üretmek gerektiğine dair fikirler sunuldu.

Kültür Sanat Çalışmaları

Burjuva yoz kültürün bize sunduğu tüketime dayalı kültür sanat anlayışına alternatif olarak tersine kolektif üretime önem veren ve toplumun sorun ve çelişkilerini dile getiren devrimci kültür sanat bizler için her zaman önemli bir yerde durmaktadır. Bu kolektif üretimin bir boyutunu tatil kampında da yaşatmak amacıyla YDG’nin farklı kültür sanat çalışmaları gerçekleşti. Gençlerden oluşan müzik ve halkoyunları grubu kuruldu. Aynı zamanda bir kısa film çalışması yapıldı. Bu çalışmalar bir haftalık hazırlıktan sonra ATİK Gençlik ve Tatil Kampının ikinci haftasında gerçekleşen akşam şöleninde sunuldu.

Ceren Ayfer Karatepe Anması

2015 yılında Yunanistan’da gerçekleşen ATİK Gençlik ve Tatil Kampında Ceren Ayfer Karatepe ve babası Mazlum Karatepe’nin de dahil olduğu bir grup hastanede olan YKP/ML’den bir yoldaşı ziyaret etmek için Atina’ya gitmişti. 5 Ağustos 2015 dönüş yolunda bir kaza sonucu YDG’li yoldaşımız Cereni ve aynı kaza sonucu babası Mazlum yoldaşı kaybetmiştik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kampımızda Ceren ve Mazlum yoldaşı andık. Anmada Ceren’i anlatan bir yazı ve şiir okundu. Ardından hayatından kesitlerin yer aldığı kısa bir sinevizyon gösterildi. Ardından Ceren ve Mazlum yoldaşlara dair anılar, hikayeler paylaşıldı. Kampa katılan tüm genç yoldaşları Ceren’in en sevdiği şarkı olan  ‘Kendine İyi Bak’ söyleyerek andı.

Kürt halkı ile dayanışma mesajı 

Bunların yanı sıra YDG olarak farklı çalışmalarımız da oldu. Bunlardan ilki Kürdistan’a yönelik saldırılara karşı direnen Kürt halkı ile bir dayanışma masajıydı. Mesaj içerisinde şu ifadeler yer aldı: “Faşist Türk devleti yıllardır sürdürdüğü ve son süreçte daha fazla arttırdığı saldırganlığını bugün Güney Kürdistan ve Rojava‘da yoğunlaştırdı. Bölgede yaşayan halklar kimyasal bombalara rağmen önemli bir direniş sergilemektedirler. YDG olarak bu tarihi direnişin yanında olduğumuzu ve enternasyonal dayanışmayı kararlılıkla sürdüreceğimizi ilan ederiz.”

“Kadın kadının yurdudur” kutusu

Kadınların bu kadar ezildiği ve baskı altında olduğu bir düzen içerisinde her kadının söyleyeceği bir söz, anlatacağı bir hikayesi vardır. Fakat, toplumsal baskı nedeniyle kadınlar genel itibariyle en derinlikli yaşadıkları tecrübeleri paylaşmakta zorluk çeker. Tam da bunu biraz da olsa aşmak, yoldaşça birbirimizi dinleyebileceğimiz ve birbirimize güç verebileceğimiz bir ortam yaratmak için ‘Kadın kadının yurdudur’ isimli bir kutu çalışması yapıldı. Kutuya farklı yaşlarda ve farklı coğrafyalarda yaşayan kadınlar paylaşamadığı ama paylaşmak istediği bir tecrübesini yazıp attı. Ardından anonim kağıtlar açıldı, okundu ve üzerine sohbet edildi. Genç Kadın Komisyonu tarafından örgütlenen bu çalışmada toplumsal baskılara karşı kolektif çözümler de üretilmek, kadınların birlikte mücadelesini güçlendirmek amaçlandı.

Gençlik olarak üç haftalık kamp süreci içerisinde beraber öğrendiğimiz beraber tartıştığımız gibi farklı farklı aktiviteler de yaptık. Bunlardan bazıları paintball, gezi turları ve futbol turnuvası.

Bir bütün olarak kısa bir süre içerisinde olsa bile kolektif yaşamı örgütlenmenin güzelliği ve heyecanı ile herkesi bir sonraki kamplara davet ediyoruz.