Üniversiteler kimlere emanet

TÜRKiYE | 19 – 01 – 2013 | Yüksek öğretimde 1981 yılından sonraki en köklü değişimin planlandığı, üniversitenin anayasasının yeniden yazıldığı dönemde Bakanlar Kurulunca YÖK üyeliğine atanan üyeler arasında AKP destekçisi ‘Hocaefendi’nin oğlundan, sıkı bir Toplu İş Sözleşmesi pazarlıkçısı bir Maliye Bakanlığı müsteşarına, promosyonlarla İlahiyat Fakültesi’nin kontenjanları doldurmaya çalışan bir dekana varana kadar bir çok isim yer alıyor.  YÖK üyelerinden 5’i ‘kader ortaklığı’ yapıyor. AKP’den milletvekilliği ya da belediye başkanlığı gibi koltuklar kapmak isteyen ancak başarılı olamayan adaylar hayallerini erteleyerek YÖK üyeliğine seçildiler.

1980 darbesinin hemen ardından 1981 yılında 2547 sayılı yasayla kurulan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) 31 yıl boyunca yamalarla bugüne kadar geldi. YÖK ise bu süre boyunca iktidarların üniversiteleri kontrol altında tutmak için kumanda görevi gördü. Demokratik üniversite mücadelesini sürdüren öğrenci hareketi kurulduğu günden beri YÖK’ün kapatılmasını savunurken, üniversiteliler dışındaki YÖK-severler ve YÖK-karşıtı aktörler dönem dönem yer değiştirdi. YÖK’e etki edemeyen aktörler YÖK’ün kapatılmasını savunurken, YÖK kadrolarında çoğunluğu elde ettikleri anda en koyu YÖK-sever kesilebiliyor.

Kendi yasasını kendi yapan kurum Türkiye’de yükseköğretim politikalarını belirlenmesinde en yetkili kurum olan YÖK’te Yusuf Ziya Özcan’ın son döneminde hazırlıklarına başlanan yeni yasa çalışmalarında Gökhan Çetinsaya ile sona gelindi. Yeni YÖK yasasındaki gariplikler hazırlanış yöntemiyle başlıyor. YÖK kendi yasasını kendisi hazırlayarak bir ilke imza atıyor.

Üniversiteli Gazetesi olarak 1981 yılından sonraki en köklü değişimin planlandığı, üniversitenin anayasasının yeniden yazıldığı dönemde YÖK üyelerini inceledik. Yükseköğretim politikalarına yön veren isimleri tanımanın, YÖK politikalarını anlamakta kolaylık sağlayacağını düşünerek bu sayfayı açıkladık. Milletvekili olmak için takla atan YÖK üyeleri Yeni YÖK yasasıyla YÖK’ün yapısında yapılan değişikle TBMM, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı’ndan toplam 15 üye, yine Üniversite Konseylerinde 2 Bakanlar Kurulu üyesi yer alacak. Mevcut YÖK’ün yapısı geleceği görmek noktasında fazlaca ipuçlarına sahip. Bakanlar Kurulunca YÖK üyeliğine atanan üyeler arasında AKP destekçisi ‘Hocaefendi’nin oğlundan, sıkı bir Toplu İş Sözleşmesi pazarlıkçısı bir Maliye Bakanlığı müsteşarına, promosyonlarla İlahiyat Fakültesi’nin kontenjanları doldurmaya çalışan İlahiyat fakültesi dekanına bir çok isim yer alıyor. Her biri AKP’yle bağlantılı YÖK üyelerinden 5’i ‘kader ortaklığı’ yapıyor. AKP’den milletvekilliği ya da belediye başkanlığı gibi koltuklar kapmak isteyen ancak başarılı olamayan adaylar hayallerini erteleyerek YÖK üyeliğine seçildiler.

Vakıf Üniversitesi kökenli ilk YÖK Başkanı

1. Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya

Gökhan Çetinsaya İstanbul Şehir Üniversitesinde rektörlük yaparken Ahmet Davutoğlu’nun referansıyla Abdullah Gül tarafından YÖK Başkanlığına atandı. Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Ülker Grubu kurucusu Murat Ülker’ in kurduğu Bilim ve Sanat Vakfına bağlı olan Şehir Üniversitesi ilk rektörü olan Çetinsaya aynı zamanda Gülenci akademisyenlerin üye olduğu Gazeteciler ve Yazarlar vakfının da üyesi. Üniversitelere dair görüşlerini açıklayan Çetinsaya üniversiteler arası rekabetin önemini her fırsatta vurgulayarak üniversitelerin aynı şirketler gibi rekabet halinde olması gerektiğini savunuyor.

2. Prof. Dr. Şaban Çalış

2011 yılında Üniversiteler Arası Kurul tarafından YÖK üyeleğine seçilen Çalış, 2003-2011 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanlığını yürüttü. Yeni YÖK yasası için üniversite üniversite ikna turlarına çıkan YÖK üyeleri arasında başı çeken Şaban Çalış, 2004 yılında AKP Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olmuş ancak başarı olamadı. Şaban Çalış 2008 yılında İhsan Dağı ile birlikte üniversite kamuoyunda tartışma yaratan ‘Türbana Özgürlük’ bildirisini yayınlayan iki isimden birisiydi.

3. Prof. Dr. Durmuş Günay

22 Temmuz 2007 seçimlerine AKP Isparta Milletvekili adayı olarak katılan Günay TBMM’ye seçilemeyince 2008 yılında Abdullah Gül tarafından YÖK üyeliğine atandı. Şubat ayında aynı göreve ikinci defa atanan Günay, AKP’nin üniversitelere yukarıdan müdahalerinde YÖK’ün isimlerinden.

4. Prof. Dr. Mehmet Şişman

2011 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu almasına rağmen AKP’den Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı adayı olup kazanamayan ikinci sıradaki adayı atamasıyla rektörlük koltuğuna oturamayan Mehmet Şişman’ın gönlü YÖK üyeliğine atanarak alındı. Türk Ocakları eski başkanlarından da olan Mehmet Şişman aynı zamanda YÖK Yürütme Kurulunda da görev yapıyor.

5. Prof.Dr.Sait Bilgiç

22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP’den Samsun milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Sait Bilgiç, 2009 yılında YÖK üyeliğine atandı. AKP’den milletvekilliğinde başarılı olamayan Bilgiç 19 Mayıs Ünivesitesi rektörlüğü içinde yarışa girse de başaramadı. 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde isminin karıştığı “kavga ve tartışmalarla” da çeşitli kereler gündeme gelen ve “Türbana Özgürlük Bildirisi” nde imzası bulunan Bilgiç aynı zamanda Samsun Aydınlar Ocağı Başkanlığı ve İlim İstişare Kurulu Başkanlığı’nı da yaptı.

6. Prof. Dr. Mehmet İsen

Birçok YÖK üyesi gibi AKP’den milletvekili olmayı deneyen Mehmet İsen 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce müsteşarlık görevinden ayrılarak AKP Adapazarı milletvekilliğine aday adayı oldu. Ancak listeye giremeyince görevine gören İsen 2009 yılında YÖK üyeliğine atandı. Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nde de yer alan Mehmet İsen katıldığı bir konferansta üniversite vizyonunu “Bizim bir tek anahtarımız var. Piyasalar ne istiyor ve biz piyasalara uygun nasıl eleman yetiştiririz. Bu yaklaşımı kendimize temel baz almamız lazım” olarak çizmişti. İsen son dönemde muhafazakar sanat tartışmalarına “Muhafazakâr estetik ve muhafazakâr sanatın yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz!” içerisindeyiz çıkışıyla gündeme gelmişti.

7. Dr. Emin Kulaksız

Uzun yıllar kamuda çalışan Emin Kulaksız Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürlüğü’nden sonra şu an Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı olarak görev yapıyor. İlköğretim ve ortaöğretimi 4+4+4 ile şekillendiren politikaların hazırlayıcılarından Emin Kulaksız, 2009 yılında Bakanlar Kurulu kuralı ile atandığı YÖK üyeliği halen sürdüyor.

AKP milletvekilliği kervanına da katılmak isteyen Emin Kulaksız SGK genel müdürlüğünü sürdürürken bir yerel gazetenin ‘Gönlünüzdeki milletvekili adayı kimdir’ anketiyle gündeme gelmişti. SGK personeline yönlendirme yapan Emin Kulaksız, sonuncu olarak hayallerini ertelemiş oldu.

Üniversiteli/kolektifler.net