Home , Avrupa , İsviçre Credit Suisse Bankasinin Sırları İfşa Oldu

İsviçre Credit Suisse Bankasinin Sırları İfşa Oldu

HABER MERKEZİ |22.02.2022| İsviçre bankaları, müşterilerine ait bilgileri büyük bir sır olarak saklamakla biliniyor. Ancak ismini açıklamayan bir kaynak, toplam değeri 100 milyar doları bulan 18 binden fazla Credit Suisse banka hesabı ile ilgili verileri Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine sızdırdı. Gazete de verileri Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) ile dünyanın farklı noktalarındaki 48 medya kuruluşuyla paylaştı. 

163 gazeteci analiz etti

İsviçre’nin en büyük yatırım bankalarından Credit Suisse’e yönelik bu araştırmaya „Suisse Secrets“ (İsviçre Sırları) adı verildi. 39 ülkede 48 medya kuruluşundan 163 gazetecinin katıldığı araştırmada, Credit Suisse’den sızdırılan banka hesap bilgileri aylarca analiz edildi. Sızıntı, 1940’lardan 2010’lara kadar geniş bir zamanı kapsıyor. İsviçre bankalarından bu denli büyük bir sızıntı ilk kez oluyor.

Kimlerin hesabı yok ki!

Bankada hesabı olan kişilerin, daha çok bankacılık bilgilerini İsviçre vergi makamlarıyla paylaşma anlaşması olmayan ülkelerden olması dikkat çekiyor. İncelemede, hesap sahipleri arasında yolsuzlukla suçlanan hükümet yetkilileri, insan hakları ihlali ile suçlananlar ve kriminal sabıkası olanlar ile yaptırım uygulanan iş insanlarının bulunduğu saptandı. İfşa bankanın bariz bir şekilde diktatörler ile uyuşturucu baronlarının da aralarında olduğu kişilere hizmet vermekten kaçınmadığını ortaya koydu. Zira sızıntı sonucu ABD ve diğer ülkelerden gelen parayla Afganistan’daki Taliban gibi örgütlere para aktaran Pakistan istihbarat şefi General Akhtar Abdurrahman’ın oğulları ile İtalya’nın en büyük mafyası olarak bilinen Ndrangheta’ya yakın isimlerden Antonio Velardo, Sırp uyuşturucu baronu Rodoljub Raduloviç ve Venezuela’nın devlet petrol şirketinden para kaçırmakla suçlanan yetkililer ile Cezayir eski Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika’nın da kayda değer hesapları olduğu ortaya çıktı. Tunus, Libya, Suriye ve Yemen gibi ülkelerden üst düzey hükümet yetkililerinin de özellikle ‚Arap Baharı‘ döneminde ellerindeki paraları İsviçre bankasındaki hesaplarına aktardıkları dikkat çekti. 

Milyon dolarlık hesaplar

Sızıntı sonucu 1999’dan beri Ürdün’ü yöneten, geniş yetkileriyle ifade özgürlüğünü kısıtlama ve muhalefeti bastırmakla suçlanan Kral Abdullah’ın Credit Suisse’de bulunan 7 ayrı hesaptaki servetinin 224 milyon dolardan fazla olduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl yayımlanan Pandora Belgeleri de Kral Abdullah’ın gizli şirketlerden 100 milyon dolar kaçırarak İngiltere’de ve ABD lüks konutlar satın aldığını ortaya çıkarmıştı. 

Sarkisyan’ın 4 ayrı hesabı var

Ocak 2022’de istifa eden ve kısa süre sonra Karayip ülkesi St. Kitts ve Nevis vatandaşlığı aldığı ortaya çıkan Sarkisyan’ın ise 4 ayrı hesapta 13 milyon doların üzerinde varlığı bulunuyor.

2013’te Ermenistan’ın İngiltere Büyükelçisi olarak atanan Sarkisyan’ın o dönemde aktif vaziyetteki Credit Suisse hesabını yasalara rağmen açıklamadığı da ortaya çıktı.

Kazakistan’dan iki önemli isim

Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in büyük kızı Dariga Nazarbayeva’nın değeri 23,5 milyon doları aşan 6 hesabı ile mevcut Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in eski eşi Nadejda Tokayeva’nın ise 1,6 milyon değerindeki tek hesabı da ifşa oldu. Tokayev’in oğlu Timur Tokayev için Credit Suisse’de geçmiş yıllarda hesap açtığı ve oğlunun adına İsviçre’nin Cenevre, Versoix ve Saint Prex şehirlerinde üç ayrı villa satın aldığı ortaya çıktı.

Mübarek’in oğullarının da

Mısır’ı 1981-2011 yılları arasında yöneten Hüsnü Mübarek’in oğulları Alaa ve Cemal Mübarek’e ait 196 milyon dolar değerinde 6 farklı hesaba da ulaşıldı. Mübarek kardeşlerin avukatları konuya ilişkin yorumda bulunmayı reddetti. 

Türkiye’den bir isim şimdilik yok

Belgelere erişimi bulunan 46 basın kuruluşundan The Guardian’ın sızdırılan Credit Suisse hesaplarını gösterdiği haritada Türkiye de yer aldı. Ancak OCCRP’nin listelediği önemli kişiler arasında Türkiye’den bir isme yer verilmedi. 

Banka reddetti

Banka sözcüsü Candice Sun ise iddiaları şiddetle reddederek, elde edilen hesapların birçoğunun finansal yasaların farklı işlediği onlarca yıl öncesine dayandığını söyledi. Sun, sızdırılan veri tabanındaki hesapların çoğunun zaten kapatıldığını, kalan aktif hesaplarla ilgili gerekli adımların atıldığı konusunda bir sorun bulunmadığını savundu. Sözcü ayrıca, sızıntıyı bankaya yönelik ‘itibarsızlaştırma çabası’ olarak yorumladı. (Kaynak: Özgür Politika)