Home , EMEĞİN GÜNDEMİ , İşçi Filmleri Festivali 11 yaşında

İşçi Filmleri Festivali 11 yaşında

Brezilya Topraksızlar Hareketi’nden Gezi Direnişi’ne, Bangladeş Katliamı’ndan Soma’ya… Hepsini perdede ölümsüzleştirdi. İl il gezdi, hikayeleri köylere kadar götürdü. Hewsel Bahçeleri’ne Gezi’den fidan, Hopa’dan kova kova su taşıdı. Diyarbakır’dan Anadolu’ya umut…

iff11_manset

Bir fikirdi ismi henüz koyulmamış, 10 yılı deviren bir festival oldu.

Fikir şuydu: Emeği, direnişi, yoksulluğu anlatan onlarca hikaye var, filmleri ise çok az. Bu hikayelerin filmlerini yapmak isteyen hatta yapan birçok insan var ama filmlerini gösterebilecekleri yerler yok.

En kolay iş ismini koymak oldu: “İşçi Filmleri Festivali ” Dünyanın dört bir yanından, emekten yana filmler yola koyuldu. Uzak diyarlardan bir el uzandı Anadolu’nun emektar taş ustasına. Karagöz Şarlo’nun uzanan elini sıktı, festivalin afişi böyle vücut buldu.  Adı işçi, değeri emek olan festival, ilk pankartını 1 Mayıs 2006’da açtı. Onlarca ülkeden yüzlerce film gösterildi salonlarda.

Güney Amerika’dan Afrika’ya Avrupa’dan Asya’ya yol oldu filmler. Onca direnişe tanıklık etti, onca katliama da. Ne katliamlara sessiz kaldı ne de direnişler unutuldu. Tekel Direnişi oldu bu on yılda, Soma Katliamı oldu, Gezi İsyanı oldu. Her birine tanıklık etti bir bir. Hepsini tarihe not etti, perdede ölümsüzleştirdi, il il gezdi, bütün hikayeleri köylere kadar götürdü. Hewsel Bahçeleri’ne Gezi’den fidan Hopa’dan kova kova su taşıdı. Diyarbakır’dan Anadolu’ya umut…

Bu festivalde filmin imdb puanı sorulmaz

Her sene daha çok film yapılır oldu kendi hikayemizi anlatan. Belki onlarca eksiği oldu festivalin, belki yapmayı hedefleyip de yapamadığı şeyler oldu. Ama asıl olan şey gerçekleşiyordu işte. Onlarca bağımsız yapım, milyon dolarlık projelere, küratörlere, sansürlemelere karşı yolunu İşçi Filmleri Festivali’nde buldu. Bir bir yıkılan, alışveriş merkezlerine hapsedilmeye çalışılan sinema, yoksul mahallelerde hayat buldu. Gönüllü emek, kolektif dayanışma açtı kendi yolunu. “Abi ne cast yapmışlar, görsel efektler iyi ama imdb’si düşük” gibi laflara inat filmleri neyi nasıl anlattığıyla değerlendiren bir festival 10 senesini doldurdu.

Başka bir dünya isteyenlerin festivali

Kim gönüllü kim izleyici bazen birbirine karıştı, 10 yılda yüzlerce insan festivale destek verdi, yarıştırmayan sponsorsuz, parasız festivalde, seyirci bir direnişçi, yönetmen de bir festival gönüllüsü olur elbet.

10 yıl önce “Neoliberalizme karşı direniş öyküleri” diye çıkmıştık yola direnişimiz büyüdü isyanlara dönüştü liberallerin maskesi düştü, katil yüzü göründü ve umut yok olmadı hiçbir zaman.

Emperyalist savaşa, Kürt illerindeki vahşete, “barış” diyenlerin hapsedilmesine, iktidarını katliamlar üzerine kuran barbarlara karşı, çocuk istismarına, kadın cinayetlerine, bu cinayet ve tecavüzlere kılıf uyduranlara, bilimum haksızlığa hırsızlığa karşı, umudunu bahar rüzgarında bir uçurtma misali gökyüzünde havalandıranların festivali başlıyor.

Barbarlara karşı umut öyküleri, festivalin 11. yılında 1 Mayıs’ta alanlarda 2-8 Mayıs’ta Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve İzmir’de perdede. Açılış gecesinde buluşmak üzere.

Didar Aytaş