Fransa’da şirket iflaslarının sayısı son haftalarda yeni bir yıllık rekor kırarak 66.000’i aşmış durumda. Devletin devasa borcunu azaltmak için hükümetin radikal bir tasarruf planı hazırladığı bu dönemde, bu tarihi artış endişe yaratıyor.
Liste uzadıkça Fransız şirketleri için gelecek daha da kararıyor. Uzman danışmanlık şirketi Altares’in ekim ayında yayımladığı son tahminlere göre, son 12 ayda 66.000’den fazla şirket iflas etti. Bu, önceki 12 aya kıyasla %20’nin üzerinde tarihi bir artış ve Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin yaşandığı 2012 ile subprime*1 krizinin tetiklediği 2009 zirvelerini aşmış durumda.
Özellikle inşaat, otelcilik-restoran ve perakende ticaret gibi hassas sektörlerde faaliyet gösteren çok küçük işletmeler (TPE) ile küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), enflasyonun neden olduğu işletme maliyetlerindeki artış nedeniyle bu iflas dalgasından ağır darbe aldı.
„Ne Pahasına Olursa Olsun“ Politikası
Bu iflas artışının bir kısmı Covid-19 sonrası „telafi“ etkisiyle açıklanabilir. Devlet, bu uzun süreli durgunluk döneminde işletmeleri ayakta tutmak için devasa yardımları devreye sokmuştu. „Ne pahasına olursa olsun“ politikası kapsamında, 19 Ekim 2020’de Devlet Destekli Kredi (PGE) programı başlatılmıştı. Avantajlı faiz oranları sunan bu finansman, 1 ile 6 yıl arasında geri ödenebiliyordu. Ukrayna savaşının ekonomik etkilerinden etkilenen işletmeler için ikinci bir PGE de devreye alınmıştı.
Bu iki destek sistemi Haziran 2022 ve Aralık 2023’te sona erdi. Aynı dönemde, şirketlerin elektrik maliyetleri 2019 ile 2022 arasında %38 oranında arttı (Fransa Merkez Bankası’na göre). Enerji fiyatlarındaki bu artış, tarifeli fiyat koruma kalkanı sayesinde yumuşatılmış olsa da, mekanizmanın kademeli olarak kaldırılması nedeniyle 2024’te yeni bir artış yaşandı. Son olarak, malzeme maliyetlerindeki enflasyon, özellikle toplam iflasların %22’sini oluşturan inşaat sektörünü (BTP) etkilemeye devam ediyor.
Aldatıcı Önlemler
Ocak 2022’de Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, PGE’nin başarısını övgüyle dile getiriyordu. Şirketler tarafından 697.000 kredi alınmıştı ve bu, „iflaslara karşı en etkili koruma“ olarak görülüyordu. Zorluk yaşayan şirketler geri ödemelerin başlangıcını 2022’ye erteleyebilir ve süreyi 10 yıla kadar uzatabilirdi.
Ancak birçok uzman, bu önlemin aldatıcı etkisine dikkat çekiyordu. OFCE’nin analiz ve öngörü departmanı direktörü ekonomist Éric Heyer, France Inter’de yaptığı açıklamada, “Gerçekten de şirket iflasları olmadı, hatta 2020’de normal bir yıla göre %30 daha az iflas yaşandı çünkü tüm sorunları dondurduk. Ancak ekonomik toparlanma henüz gerçekleşmediği için zaman tanıyoruz, fakat şirketler geri ödemeye başladığında denizin çekileceği açıkça görülüyor” diyordu.
Kademeli Düzenleme Hareketi
Deniz çekildi ve şok sert oldu: BPCE grubuna göre Fransa’da şu anda 250.000 şirket tehdit altında. Le Coq Sportif, Go Sport, Gifi, Camaïeu ve Kookaï gibi büyük markaların işten çıkarma planları, iflasları veya devralınmaları yüzlerce küçük işletmeyi (TPE ve KOBİ) kepenk kapatmaya zorladı.
Antarès danışmanlık şirketine göre bu artış, Covid-19 krizindeki iflaslardaki keskin düşüş bağlamında değerlendirilmelidir. Araştırma direktörü Thierry Millon, „Rakam etkileyici görünse de ülkemiz, uzun vadeli ortalamaya kıyasla hâlâ olumlu bir denge sergiliyor“ diyor. Millon’a göre, Covid sonrası dönemde (2020-2025) yıllık ortalama 45.500 iflas yaşanırken, bu rakam önceki on yılda 59.000 civarındaydı.
Benzer şekilde Fransa Merkez Bankası, PGE ve diğer kamu destek mekanizmalarının görevini yerine getirdiğini belirtiyor. Sağlık krizi sırasında yaklaşık 50.000 iflas önlendi ve bu iflaslar kademeli olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle beklenen büyük bir iflas dalgası gerçekleşmedi: Bu durum, kalıcı bir krizden ziyade „kademeli bir düzenleme hareketi“ olarak değerlendiriliyor.
Kartopu Etkisi?
TPE’ler (tüm iflasların %95’ini oluşturan çok küçük işletmeler) açısından tablo daha karamsar. Bağımsızlar ve TPE Sendikası Genel Sekreteri Marc Sanchez, “Bu iflaslar sadece bir telafi etkisi değil; düşük ekonomik faaliyet, yüksek enerji maliyetleri ve kredi geri ödemeleriyle doğrudan bağlantılı” diyor.
2023’ün başından bu yana bir yavaşlama gözlemlendiğini belirten Sanchez, “Zorlu bir süreçteyiz ve bu durum uzun süre devam edecek” diye uyarıyor. Fransa ekonomisi %1,1 büyürken kamu açığı 2024’te GSYİH’nin %6’sını aştı. Bu, Michel Barnier liderliğindeki hükümeti, 2025 için 60 milyar avroluk harcama kesintisi planı açıklamaya itti.
Hükümetin çeşitli destekleri kaldırmayı veya azaltmayı planlaması iş dünyasında olumsuz bir etki yarattı. Sanchez, “Birçok şirket bize iflas başvurusu yapmak veya gönüllü olarak faaliyetlerini durdurmak için ulaşıyor. Patronların önemli bir kısmı artık geleceğe inanmıyor” diyor. Bu oran geçen yıla göre %10 artmış durumda.
Kaynak: David Rich – France 24
1. Subprime Mortgage Nedir?
Subprime mortgage, kredi puanı düşük olan veya diğer riskli faktörlere sahip bireyler için verilen ipotek kredisidir. Bu krediler, geleneksel (prime) mortgage kredilerine göre daha yüksek faiz oranlarına sahiptir, çünkü borçluların ödeme yapma olasılıkları daha düşüktür.
Subprime Mortgage Piyasasının Tarihsel Gelişimi
Subprime mortgage krizi, 2007 ile 2010 yılları arasında meydana gelen ve 2007-2008 global finansal krize katkıda bulunan çok uluslu bir finansal krizdi. Bu kriz, milyonlarca insanın işini kaybetmesine, birçok işletmenin iflas etmesine ve ABD hükümetinin finansal sistemini istikrarlı hale getirmek için bir dizi önlemle müdahale etmesine neden oldu.
Krize neden olan etkenler arasında, konut balonunun çökmesi, mortgage temerrütleri, icralar ve konutla ilgili menkul kıymetlerin değer kaybı yer alıyordu. Bu kriz, konut fiyatlarının 2006-2007’de ABD’nin birçok bölgesinde düşmeye başlamasıyla tetiklendi.