Home , Haberler , Deri-İş sendikaların tasfiyesine karşı yürüdü

Deri-İş sendikaların tasfiyesine karşı yürüdü

etha-20130205-deri-is-tuzla-08_displayİSTANBUL | 07-02-2013 | Deri-İş Sendikası, mücadeleci sendikaların tasfiyesi ve toplu sözleşme hakkının gasp edilmesi anlamına gelen 6356 sayılı yasaya karşı yürüdü. Deri-İş’in 65 yıllık mücadele tarihine sahip olduğunu belirten Deri-İş Genel Başkanı Servi, „Dün olduğu gibi bugünde fiili ve meşru zemininde mücadele ederek kazanacağız“ dedi.

Deri-İş Sendikası, işkolu barajı getiren, toplu sözleşme hakkını gasp eden 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na karşı Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde basın açıklaması yaptı.

Öğle saatinde fabrikalardan yürüyüş yapan işçiler Deri Organize Sanayi Bölgesi meydanında toplandı. „Barajlara yasaklara karşı birleşik mücadele“, „Birlik, mücadele, zafer“, „Yaşasın halkların kardeşliği“ pankartlarını açan işçiler, taleplerinin yazılı olduğu dövizler taşıdı. Deri-İş üyesi yüzlerce işçi buradan Traktörcüler durağına yürüdü. Yürüyüş sırasında, „Zafer direnen emekçinin olacak“, „Birleşen işçiler asla yenilmez“, „Hak verilmez alınır zafer sokakta kazanılır“, „İşçilerin birliği sermayeyi yenecek“, „Yaşasın sınıf dayanışması“ sloganlarını attı.

Eyleme, Türk-İş Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Tekgıda-İş, Belediye-İş, Basın-İş, Kristal-İş, TÜMTİS, Emekli-Sen, Yol-İş, ESP, EMEP ve direnişteki DHL işçileri katıldı.

48 gündür Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde olan Deri-İş üyesi İSMACO işçileri de önlükleri, İngilizce ve Türkçe yazdıkları dövizlerle eylemde yer aldı.

Traktörcüler durağında Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, açıklama yaptı.

6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun getirdiği iş kolu barajı ile mücadeleci sendikaların tasfiyesinin amaçlandığını belirten Servi, 92 sendikanın yüzde 1’lik barajı geçemediğini hatırlattı.

Barajın kendisinin anti-demokratik olduğunu vurgulayan Servi, işkollarının birleşmesiyle 87 bin deri çalışanı arasında yüzde 2’yi aşmalarına rağmen, tekstil işçilerinin de hesaplanması ile 1 milyon işçi üzerinden yapılan hesapla sendikalarının baraj altında bırakıldığını kaydetti.

‚DERİ-İŞ 65 YILLIK DİRENİŞÇİ GELENEĞE SAHİP‘

Bunun aynı zamanda Deri-İş’in toplu sözleşme yapma hakkının gasbı anlamına da geldiğini vurgulayan Servi, daha Türk-İş kurulmadan kurulan ve 65 yılını dolduran Deri-İş’in mücadeleci bir geleneğe sahip olduğunu söyledi. Servi, „Bu mücadele geçmişinde darbelere de tanık olan sendikamız ülkede demokrasinin kırıntılarının dahi kalmadığı ortamda toplu sözleşme yapamaz duruma getirilememiştir“ dedi.

AKP’nin ILO’nun tüm uyarılarına rağmen yürürlüğe koyduğu 6356 sayılı yasanın, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmadığını, aksine yeni 12 Eylül zihniyeti korunarak yasakların kalıcı hale getirildiğini vurguladı.

Selvi, işkolu barajı ile mücadele eden, direnen, esnek çalışma biçimine, taşeronlaşmaya karşı alanlara çıkan sendikalara yaşam hakkı tanınmadığını, bağımsız sendikacılığın gelişmesine izin verilmediğini, işbirlikçi sendikacılığın ise desteklendiğini söyledi.

Sendikaların bir çoğunun yüzde 1’lik barajı dahi çok küçük oranlarla geçtiğine dikkat çeken Servi, bugün barajın altında olmayan bir çok sendikanın 2018 yılında uygulanacak olan yüzde 3’lük bajın altında kalma riski taşıdığını kaydetti.

Servi, Deri-İş’in, deri sanayisinin Kazlıçeşme’den Tuzla’ya taşındığı ’90’lı yıllarda da yok edilmek istendiğini hatırlattı, deri işçilerinin fiili meşru mücadelesi ile bunun başarılamadığını ifade etti. Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, „Dün olduğu gibi bugünde fiili ve meşru zeminde diğer emek dostlarıyla mücadelemizi birleştireceğiz ve kazanacağız“ şeklinde konuştu.