Home , Haberler , Cumartesi Anneleri, 464. kez Galatasaray Meydanı’nda buluştu

Cumartesi Anneleri, 464. kez Galatasaray Meydanı’nda buluştu

IMG_0506İSTANBUL | 15 – 02 – 2014 | Galatasaray Meydanı’nda yağmurlu havaya rağmen oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, tek isteklerinin adalet olduğunu söyledi. Aileler, hükümetin yasakçı, baskıcı ve sansürcü politikalara son vermesini istedi.

Cumartesi Anneleri, 464. kez Galatasaray Meydanı’nda kayıpların bulunması, faillerin yargılanması talebiyle oturma eylemi gerçekleştirdi. Yağmur ve soğuk havada gerçekleştirilen eylemde aileler adalet istedi, devletin baskıcı ve sansürcü politikalarına son vermesi talep etti.

Kayıpların fotoğraflarını açan, karanfiller taşıyan kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, bu haftaki eylemde, 21 yıl önce Şırnak’ta kaybedilen Ömer Güven ve Cemal Özkurt’un akıbetini sordu.

‚TÜRK ANNELER, BEN KÜRT’ÜM, BÖYLE KABUL EDİN‘

Bu haftaki eylemde ilk sözü, 20 yıl önce kaybedilen Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan aldı. Kürtçe konuşan Halime Aydoğan, eşi ile birlikte 5-6 yakınının kayıp olduğunu hatırlattı, „Ben Kürt doğdum, Kürt olduğum için gurur duyuyorum. Türk olarak da doğabilirdim. Bu benim tercihim değil. Türk anneler, beni böyle kabul edin“ dedi. Aydoğan, „Bu saatten sonra bile eşimin kemikleri beni mutlu eder, lütfen bana yardımcı olun“ diye yetkililere seslendi.

‚ONUN ADALETİ HIRSIZLARI SALIVERMEK‘

Kayıp Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise yıllardır adliye binalarına girip çıktığını söyledi, „En son Mehmet Ayvalıtaş’ın davası için adliye binasına girdim. Gördüm ki, yıllardır adalet adına değişen hiçbir şey yok“ dedi. Başbakan Erdoğan’ın her konuşmasında ‚adalet‘ dediğini hatırlatan Hanife Yıldız, „Ama bir gün bile bizim için ‚mağdur‘ bile demedi. Onun adaletten anladığı, hırsızları salıvermek“ şeklinde konuştu.
Hanife Yıldız, konuşmasını, Sevgililer Günü nedeniyle oğlu için yazdığı şiiri okuyarak tamamladı.

‚TEK SUÇUMUZ KÜRT OLMAK‘

Daha sonra Ömer Güven’in eşi Ayşe Güven söz aldı. Cizre’de kayıplar mücadelesini başlatanlardan biri olan Ayşe Güven, Kürtçe yaptığı konuşmasında, „Eşim 21 yıldır kayıp. Yıllardır bize yapmadıkları zulüm kalmadı. Tek suçumuz Kürt olmak. Bizi küçük görenlere sesleniyorum, bizden ne farkınız var“ dedi. „Tek isteğimiz adalet, adalet, adalet“ diyen Ayşe Güven, Diyarbakır, Şırnak ve Cizre’deki Cumartesi Anneleri’ne de selam gönderdi.

Ömer Güven’in kızı Kumru Güven de, ailesinin Kürt olmaktan kaynaklı olarak yıllarca baskı gördüğünü söyledi, adalet mücadelelerinin süreceğini belirtti.

‚TOPLUM İŞLENEN SUÇLARA VE YALANLARA SEYİRCİ KALDI‘

Bu haftaki oturma eyleminde aileler ve insan hakları savunucuları adına basın açıklamasını Meral Şahin yaptı. Kayıplar mücadelesinin devlete, merkez medyaya ve baskılara rağmen devam ettiğini vurgulayan Şahin, „Resmi yalanlarla zehirlenmiş toplunun çoğunluğu, işlenen insanlık suçları ile yüzleşmek yerine susarak seyirci kaldı“ şeklinde serzenişte bulundu.

Ömer Güven ve Cemal Özkurt’a 26 Şubat 1993’te evlerinden çıktıktan sonra bir daha ulaşılamadığını söyleyen Şahin, faillerin özel tim ve korucular olduğu gerçeğine ulaşılmasına rağmen gerçek dışı raporlar verildiğini anlattı.

Olayda kullanılan silahın 14 yıl sonra bulunduğunu söyleyen Şahin, ailenin bu gelişmeler üzerine yaptığı suç duyurusunun da takipsizlikle sonuçlandığını söyledi.

Meral Şahin, „Hakikat ve adalet talebimizin gerçekleşmesi ancak toplumun kayıplar ve faili meçhullar gerçeğiyle yüzleşmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için bilginin ve hakikatin özgürce dolaşımının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Hükümet her tür iletişim kanalı üzerindeki baskıcı ve sansürcü politikasına son vermelidir“ dedi.