Almanya’nın Ulm ve Augsburg Şehirlerinde Tarihsel Olaylardan Güncel Gelişmelere Panelleri

HABER MERKEZİ|24.12.2024| Almanya’nın Ulm ve Augsburg şehirlerinde, “Tarihsel Olaylardan Güncel Gelişmelere” başlığı altında düzenlenen paneller, Maraş Katliamı, hapishanelerdeki insan hakları ihlalleri ve Roboski Katliamı gibi önemli konulara odaklandı. Etkinlikler, bölgedeki Türkiyelilerin büyük ilgisini çekti ve tarihsel süreçlerin günümüzdeki etkileri üzerine derinlemesine tartışmalara sahne oldu.

Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB)’nin bölgedeki bileşenleri tarafından organize edilen etkinlikler, hem Neu-Ulm hem de Augsburg’da gerçekleştirildi. Paneller, Rojava’da faşist TC’nin saldırısı sonucu katledilen gazeteciler,  Nazım Daştan ve Cihan Bilgin adına yapılan saygı duruşuyla başladı. Bu anlamlı anma, etkinliklere duygusal bir derinlik kattı ve katılımcıları, geçmişten bugüne kadar süregelen mücadeleleri hatırlamaya teşvik etti.

Neu-Ulm Paneli

Neu-Ulm’daki İşçi Gençlik Kültür Derneği (AJK e.V.) salonunda düzenlenen panelde, Maraş Katliamı’nın tanığı Ahmet Değer, o dönemde yaşadığı trajik olayları detaylı bir şekilde paylaştı. Aylarca süren zorlu yaşam koşullarını anlatırken katılımcılar, duygusal anlar yaşadı. Değer’in aktarımları, katliamın vahşetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Panelde söz alan Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) yöneticisi, siyasetçi ve araştırmacı yazar Aziz Tunç ise Maraş Katliamı’nın bir devlet politikası olduğunu vurguladı. Tunç, MİT’in bu katliamı doğrudan organize ettiğini ve faşist ülkücü grupların tetikçi olarak kullanıldığını belirtti. Ayrıca, bu ideolojinin bugün Alevilere ve diğer topluluklara yönelik baskı ve zulüm politikalarıyla devam ettiğini ifade etti. Tunç’un konuşması, dinleyiciler tarafından büyük bir dikkatle takip edildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Ferhat Encü de Kürt halkına yönelik baskılara dair önemli tespitlerde bulundu. Roboski Katliamı’ndan başlayarak günümüze kadar süren Kürt düşmanlığı ve zulmüne değinen Encü, konuşmasının bir bölümünü Kürtçe yaparak anadilinin önemine vurgu yaptı. Encü’nün konuşması, panelin diğer katılımcılarının görüşleriyle birleşerek kapsamlı bir tartışma zemini oluşturdu.

Demokratik Güç Birliği (DGB) adına konuşan Hasan Çelik ise, bu üç katliamın farklı dönemlerde ve siyasi iktidarlar altında gerçekleşmesine rağmen ortak bir devlet ideolojisine dayandığını belirtti. Çelik, bu ideolojinin faşist bir yapının sürekliliği olduğunu ve özellikle 19 Aralık Katliamı’nın politik arka planına dair önemli analizler sundu.

Panelin sonunda katılımcılardan gelen sorular yanıtlandı ve güncel meseleler üzerine yapılan tartışmalarla etkinlik sona erdi.

Augsburg Paneli

Augsburg’daki panel ise ATİF’e bağlı Enternasyonal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi ve büyük bir katılım sağlandı. Etkinlik, özellikle 19 Aralık Hapishane Katliamı’nda Bursa Hapishanesi’nde yaşamını yitiren dernek üyesi Ali İhsan Özkan anısına yapılan özel bir anma ile duygusal anlamını derinleştirdi.

Bu panelde de canlı ve yoğun tartışmalar yaşandı. Konuşmacılar, tarihsel olayların günümüzdeki etkilerini ve geleceğe yönelik mücadele stratejilerini masaya yatırdı. Katılımcılar, hem anıların canlı tutulmasının hem de bugüne yönelik somut adımlar atılmasının önemine dikkat çekti.

Her iki şehirde düzenlenen etkinlikler, yalnızca geçmişi anmakla kalmadı; aynı zamanda tarihten dersler çıkararak günümüzdeki mücadelelerin nasıl sürdürülebileceği konusunda değerli bir platform sağladı. Katılımcılar, faşist ideolojilere karşı mücadelenin sürekliliğini ve birlikteliğin önemini bir kez daha vurguladı.

Etkinlikler, tarihsel travmaların unutulmaması gerektiği ve bu bilincin gelecek nesillere aktarılmasının önemine dair güçlü bir mesaj verdi.