DUİSBURG|17.09.2025| Duisburg şehir merkezinde, Jina Mahsa Amini’nin katledilişinin 3. yılında kadın kurumlarının ortak çağrısıyla bir anma etkinliği düzenlendi. Saat 17.00’de bir araya gelen kadınlar, “Jina’nın isyanı bizim isyanımızdır” diyerek tepkilerini sokakta haykırdı.
22 yaşındaki Jina Mahsa Amini’nin, İran’da „ahlak polisi“ tarafından gözaltına alındıktan sonra devlet işkencesiyle katledilmesi, etkinlikte bir kez daha lanetlendi. Katılımcılar, Jina’nın adının sadece İran sokaklarında değil, tüm dünyada kadınların öfkesi, direnci ve özgürlük çığlığına dönüştüğünü vurguladı.
Etkinlikte yapılan konuşmalarda, Jina’yı öldürenin yalnızca İran devleti olmadığı, kadın bedenini ve yaşamını kendi iktidarının malı sayan tüm baskıcı ve sömürücü sistemlerin bu cinayette payı olduğu ifade edildi. Kadın kurumları, onu öldürenin yalnızca bir devlet değil; diniyle, hukuku, polisi ve mahkemeleriyle kadını denetim altına almak isteyen erkek egemen sistemin ta kendisi olduğunu dile getirdi. Bu sistemin dünyanın dört bir yanında kadınları susturmaya ve köleleştirmeye çalışan patriyarkal yapının parçası olduğu belirtildi.
“Biz biliyoruz ki Jina’nın saçlarına uzanan el, aynı zamanda Filistin’de, Türkiye’de, Latin Amerika’da ve Avrupa’da kadınların yaşamına göz diken eldir” denilen açıklamada, farklı bayraklar taşıyan devletlerin kadınların özgürlüğünü bastırmakta, şiddette ve sömürüde birleştiği; ancak buna karşı kadınların da isyanda, dayanışmada ve mücadelede birleştiği vurgulandı.
Etkinlik, saat 18.30’da “Jin, Jiyan, Azadî!” sloganları eşliğinde son buldu.