İsveç, iltica başvuruları reddedilen onbinlerce mülteciyi sınırdışı etmeyi planlıyor. İçişleri Bakanı Anders Ygeman’ın Dagens Industri gazetesinde yer alan açıklamasına göre, en az 60 bin mülteci sınırdışı edilecek. Bakan Ygeman, “Sınırdışı edilecek mültecilerin sayısı 60 bin civarında ancak 80 bine de çıkabilir.” dedi.
Habere göre Bakan Yegeman, Hükümetin Polis ve Göç ve Mülteci Dairesi’e sınırdışı için gerekli talimatları verdiğini bildiriyor. Normal koşullarda sınırdışıların tarifeli seferlerle gerçekleştirildiğini belirten Bakan, sayının büyüklüğü nedeniyle, özel uçak kiralanacağı bilgisini veriyor.
Geçtiğimiz yıl İsveçe toplam 163 bin mültecinin geldiği ve bunların yüzde 45’inin başvurusunun reddedildiği bildiriliyor.
Bakanın verdiği bilgiye göre, başvurusu reddedilen mültecilerin öncelikle gönüllü terk etmeleri öngörülüyor. Gönüllü olarak ülkelerine dönmeyen mültecilerin ise, zorla yurtdışı edileceği bildiriliyor. Dagens Industri gazetesinin haberine göre, geri dönüş için özellikle Afganistan ve Fas ile görüşmelerin sürdüğü bildiriliyor.
İsveç, geçtiğimiz yılın Kasım ayında yeniden sınır kontrollerine başlamıştı. Kontroller sonucu daha önce haftada 10 bin mülteci gelirken, gelenlerin sayısı şu an haftada 700’e gerilemiş bulunuyor.
]]>„PsyOps“ (Psikolojik Operasyonlar) adlı çalışmaya, polis ve Afganistan’daki Hollanda gücünde görev alan özel komando biriminin de katıldığı ortaya çıktı.
Çalışmada Türkiye ve Fas kökenli göçmenler çeşitli gruplara ayrıldı. „En savunmasız oldukları yerler ve dışarıdan gelen müdahalelere nasıl tepki verdikleri“ araştırıldı.
Trouw gazetesinin haberine göre 2012 yılında başlatılan çalışma, 2014 yılına kadar devam etti.
„Fişleme“ olarak değerlendirilen araştırmanın sonuçları kamuoyuna açıklanmadı.
Türkiye ve Fas kökenli göçmenlerin davranış biçimlerini belirlemeyi amaçlayan araştırma Güvenlik ve Adalet Bakanlığı tarafından finanse edildi.
Amsterdam Belediyesi araştırma için Afganistan’da görev yapan özel bir komando birliğinden yardım istedi.
Bu birlik, barış gücü görevinde yerel halkın güvenini kazanmak ve davranış şekillerini incelemek amacıyla eğitildi.
Proje polis ve askerlerce ortaklaşa yürütüldü.
Çalışmanın, Hollanda tarihinde bir ilk olduğu belirtiliyor.
İşçi Partili (PvdA) Belediye Başkanı Eberhard van der Laan’a göre bu bir, „kamu yararına askeri yardım“ uygulaması.
Araştırma kapsamında polis ve askerler sivil kıyafetlerle Bos en Lommer semtindeki halkın içine karıştı.
Bir yandan göçmenler hakkında bilgi toplandı, diğer yandan asker ve polislere uzak savaş bölgelerinde barış misyonlarına yönelik geliştirilen yöntemler öğretildi.
Çalışma kapsamında semtteki Türkiye ve Fas kökenli göçmenler gruplara ayrıldı. Göçmenler, “25-40 yaş arası camiye gidenler”, “Küçük çocukları olan göçmen aileler” gibi başlıklarla incelendi.
Ancak araştırmada “Hollandalı aileler” başlığı yer almadı.
Türk ve Faslı göçmenlerin „en savunmasız oldukları yerler“, „dışardan gelen müdahalelere nasıl tepki verdikleri“ ve „onlara en etkin ulaşma yöntemleri“ araştırıldı.
Araştırma raporunun davranışı etkileyen koşullar bölümünde, göçmen gruplar için „askeri yöntemlerin uygulanabileceği“ önerisi yer alıyor.
Antropolog Paul Mutsaers, projeye tepki gösteriyor.
Mutsaers, Hollanda polisinin ırk ayrımcılığı yaptığını belgeleyen bir isim. Ona göre bu proje batılı olmayan göçmenlere karşı, „telkin ve yönlendirme“ amacı güdüyor.
Askeri Etik öğretim üyesi Desiree Verweij de projeyi eleştiriyor. „Düzeni bu şekilde saplayan bir polisi kimse istemez“ diyor.
Projenin başındaki isim, polis başmüfettişi Carolien Dijkstra ise, „fişleme“ iddialarına karşı çıkıyor.
Projenin, toplum içindeki farklı gruplarla daha iyi iletişim kurulmasını sağladığını savunuyor.
Polisin görevlerinden birinin de suçu önlemek olduğunu söyleyen Dijkstra, bunun da halkla birlikte yapılabileceğini belirtiyor.
Askerlerin de projede yer almasını şu sözlerle savunuyor: „Askerlerin olmasının güzel tarafı onların nötr kalmaya alışkın olmaları. Asker bu alanda bir yol haritası da geliştirmiş. Bir tankla bilmediğin yabancı bir bölgeye giriyorsun, buradaki kültürel kodları da önceden bilmen gerekir. Halkın da sana yardım etmesini istersin.”
Amsterdam polisine göre proje başarılı oldu.
Bu nedenle, etnik köken konusundaki çalışmalar için 8 yeni memur ve onları eğitecek 3 uzman işe alınacak.
BBC Turkce
Yusuf Özkan
Lahey, Hollanda