Haber Merkezi|06.03.2021|Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi, C 9 koğuşunda tutuklu bulunan; 02.02.1995, Şırnak doğumlu Tenzile Acar hala tek kişilik tecrit hücresinde ölüme terkedilmeye devam ediliyor. Almanya’da bulunan abisini haftalık  telefon görüşmesiyle 5 Mart’a arayan Tenzile Acar, hala herhangi bir doktor kontrolüne götürülmediği gibi tecrit hücresinden de çıkarılmadığını belirtti.

Hem uzaklık, hem de tecritle ölüme terkedilen Tenzile Acar’ın ailesinin bir kısmı mülteci olarak Avrupa ülkelerinde; diğer kısmı ise tutuklu bulunduğu cezaevinden 1648 km uzaktaki Şırnak’ta. Onun için 2 haftada bir olan kapalı görüşe Annesinin gelmesi imkan dahilinde değil. Bunun gibi hakkı olan açık görüş ise tamamen şu anda yasak. Bütün bu olumsuzluklara bir de 2 Şubattan beri Korona bahanesiyle tek kişilik karantina hücresi eklenince, yaşamak için bu duruma daha ne kadar dayanacak sorusunu beraberinde getiriyor.

Bütün Acar ailesi bu çaresizliğin büyük yükü altında ezilirken, Cezaevi sorumluları kendisine ceza içinde ceza uygulamaya devam ediyor. Her sabah tekmil verme amaçlı yapılan sayımda hücrenin kapısına çıkan Tenzile tekrar hücreye girmek istemediği için Cezaevi müdürü tarafından kendisine verilen hücrede kalma durumu uzatılarak, belirsiz bir süreye kadar tekrar ceza verildiğini abisiyle yaptığı telefon görüşmesinde (5.3.21) belirtti. Ailesinin yaşamında kaygı duyduğu Tenzile Acar acaba tecrit karantina hücresinden canlı çıkabilecek mi? Sorusuyla karşı karşıya olup, sorumlulardan bir açıklama, kamuoyundan duyarlılık beklediklerini belirtiyor.

Ne olmuştu:

Birçok kronik hastalığı olan tutsak Tenzile Acar, boğazından şiddetli kan geldiği için 2 Şubat 2021’de Askerler eşliğinde hasta haneye götürüldü. Muayene sonrası daha önceki rahatsızlığının tedavi edilmemesinden kaynaklı olarak, Tüberküloz/Verem olduğu  tespiti yenilendi. Ancak bu tespite rağmen aynı zamanda Hepatitiz B hastası da olmasına rağmen hiç bir sağlık ve tedavi tedbiri alınmadığı gibi bir de  tek kişilik hücreye atılmıştı.

Kaynak:http://gorulmustur.org

“Kadın mahpuslar yalnız değildir”

Bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TiHV) İstanbul Temsilciliği, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla, kadın tutsaklara uygulanan keyfi yönetmeliklere dikkat çekmek için Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Hapishane önünde bir araya gelen insan hakları savunucuları ve tutsak yakınları, “Hapishanelerde tecrit uygulamasına son. Kadın mahpuslar yalnız değildir” yazılı pankartı açtı. Basın açıklamasında sık sık, “Devrimci tutsaklar yalnız değildir”, “İçerde dışarıda hücreleri parçala”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” gibi sloganlar atıldı. İHD MYK ve Kadın Komisyonu üyesi Dilber Yükseldi, hapishanelerin insan hakları ihlallerinin en yoğun yaşandığı yerler olduğuna dikkat çekerek, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerini anlattı.

Hapishane koşullarının sürekli olarak hastalık ürettiğini vurgulayan Yükseldi, “Sistemdeki adaletsizlik ve çürümüşlükten dolayı, sayıları her geçen gün daha da artan adli mahpus kadınların yaşadıkları sıkıntılar, hak arama bilincinin yetersizliğinin de etiksiyle çok daha vahim olmaktadır ayrıca trans kadınlara yapılan ayrımcılık ve tecrit onları intihar noktasına getirmektedir” dedi.

Sağlık koşulları nedeniyle kadın tutsakların tedavi hakkının engellendiğini kaydeden Yükseldi, uzun süreli hapis cezalarının ve tecridi had safhaya vardıran hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kuralların uygulamaya konulmasının da ayrı bir insan hakları ihlali olduğunu vurguladı.

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde çok sayıda hükümlünün bulunduğunu söyleyen Yükseldi, “Böyle hassas ve insani bir konuda yetkililerle defalarca yapılan görüşmelere rağmen sorunlar hala çözülmemiştir. Hasta mahpusların durumu her geçen daha da kötüye gitmekte ve sayıları her gün artmaktadır” dedi.

Hasta tutsakların haklarının devlet tarafından korunması gerektiğini kaydeden Yükseldi, “Kadın hasta mahpusları derhal serbest bırakın” diyerek yetkilileri uyardı.